Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/4148
Karar No: 2014/5649
Karar Tarihi: 06.05.2014

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2014/4148 Esas 2014/5649 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi         2014/4148 E.  ,  2014/5649 K.

    "İçtihat Metni"

    İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
    İtiraz Yazısının Tarihi : 03.04.2014
    İtiraz Edilen Daire Kararı : 22.01.2014 tarih ve 2013/9286 - 2014/850 sayılı onama kararı
    İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : Kemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 17.03.2011 tarih, 2010/479-2011/366 sayılı kararı
    İtirazla İlgili Hüküm : TCK"nın 267/1, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı ve ekindeki dava dosyası, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen 2 ve 3. fıkralar kapsamında bir bütün olarak incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık hakkında iftira suçundan açılan davanın yargılaması sonunda kurulan mahkumiyet hükmü sanık tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 22.01.2014 tarih ve 2013/9286 - 2014/850 sayılı kararı ile;
    “Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA” karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 03.04.2014 tarihli itiraz dilekçesinde;
    “5237 sayılı TCK"nun 53 maddesine göre, Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;
    a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
    b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan,
    c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
    d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
    e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten,
    Yoksun bırakılır.
    (2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.
    (3) Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir.
    (4) Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
    (5) Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkûmiyet halinde, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar.
    (6) Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar. " hükmünü içermektedir.
    5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesinde "Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz" hükmü karşısında,
    Kemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 17.03.2011 tarih ve 2010/479 esas ve 2011/366 karar sayılı ilamıyla sanık ... hakkında iftira suçundan verilen mahkumiyetin yasal sonucu olarak TCK.nun 53/1-c maddesinin uygulanması sırasında, hak yoksunluğu belirlenirken "velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sadece sanığın kendi altsoyu
    bakımından koşullu salıverme tarihine kadar, altsoyu olmayanlar için cezanın infazına kadar hükmedilmesi gerekirken, ayrım gözetmeksizin TCK"nın 53/1-c maddesinde yazılı hak yoksunluğunun koşullu salıverilmeye kadar devamına karar verilmesi şeklindeki uygulamanın yasaya aykırı olduğu ancak bu durumun, 1412 sayılı C.Y. Yasasının 322 maddesince hüküm yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden sanık hakkında görülen eksikliğin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi” istemiyle Dairemiz onama kararına karşı itirazda bulunmuştur.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Dairemiz arasındaki uyuşmazlık, TCK"nın 53/1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun kapsamının belirlenmesine ilişkindir.
    İtiraz, 6352 sayılı Kanun"un 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen 2 ve 3. fıkralar kapsamında bir bütün olarak incelendiğinde;
    Sanığın TCK’nın 267/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezasına mahkumiyetine konu olan 17.03.2011 tarihli hükümde, “sanığın 5237 sayılı yasanın 53/1-a,b,d ve e bentlerinde ön görülen haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, c bendinde düzenlenen haklardan da koşullu salıverilmesine kadar yoksun bırakılmasına” karar verilmiştir.
    TCK’nın 53/3. maddesine göre, mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hükolunan hak yoksunluğunun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam etmeyeceği, diğer bir anlatımla bu noktadaki hak yoksunluğunun koşullu salıverilmeye kadar devam edeceği, kendi altsoyu dışındaki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise hak yoksunluğunun anılan maddenin 2. fıkrası gereği hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceği açıkça hüküm altına alınmış olup,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazı yerinde görülerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    KARAR:
    1- Dairemizin itiraz edilen “onama” kararının kaldırılmasına,
    2- Sanığın temyizine ilişkin incelemede;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK"nın 53/1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/l-a,b,d,e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılıp yerine “sanık hakkında TCK’nın 53/1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet, kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişiler karşı belirtilen yetkiler yönünden ve anılan fıkranın a, b, d, e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olmasına” ifadesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi