Esas No: 2022/2286
Karar No: 2022/17158
Karar Tarihi: 29.11.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/2286 Esas 2022/17158 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2022/2286 E. , 2022/17158 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekilince istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 29.11.2022 günü temyiz eden davacı vekili ile aleyhine temyiz olunan davalı Hazine vekili ile davalı ... ...vekillerinin yüzlerine karşı, usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden aleyhine temyiz olunan davalı ... ...vekili ile davalı ...'nun yokluğunda duruşmaya başlanarak gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
- K A R A R -
Dava, haksız eylemden kaynaklanan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davalılardan Sultanhisar Tapu Müdürlüğü ile... (mirasçısı Aslı...) hakkında açılan davanın reddine, davalılar ... ile... ...aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı, davalı Tapu Müdürlüğü ve davalı ... ...vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4 . Hukuk Dairesince esastan reddine, davalı ... ...vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; davacı; davalılar... ...ve...'ya ait olduğu sanılan Aydın İli, Sultanhisar İlçesi, Kurtuluş Mahallesi, 240 ada 20 parsel, Atça Mahallesi, 12517 parsel ve 12687 parsel sayılı taşınmazların satışı hususunda davalı ... ...ile anlaştıklarını, bu doğrultuda Sultanhisar Tapu Müdürlüğünde görevli olan ...'nun yaptığı satış işlemleri sonucunda 10.09.2004 tarihinde taşınmazları satın aldığını ve taşınmazların kendisi adına tcscil edildiğini, 2009 yılında bu tapu kayıtlarını kaybetmesi üzerine Sultanhisar Tapu Müdürlüğüne giderek tapu kayıtlarını yeniden çıkartmak istediğini, ancak Tapu Müdürlüğünde Sultanhisar İlçesinde üzerine kayıtlı tapu kaydı bulunmadığının bildirildiğini, dava konusu taşınmazlara ilişkin 2004 yılındaki satışı yapan davalı tapu memuru ...'nun Germencik Tapu Müdürlüğünde çalıştığını öğrendiğini ve ...'nun görev yaptığı Germencik İlçesi Tapu Müdürlüğüne gittiğinde, tapu memuru davalı ... tarafından; Sultanhisar İlçesi, Atça Mahallesi, Hasırcıovası Mevki, 12678 parsel, Sultanhisar İlçesi, Kurtuluş Mahallesi, 240 ada 20 parsel ve Sultanhisar İlçesi, Atça Mahallesi, 46 pafta 12517 parsel sayılı taşınmazların davacı ...'ı malik olarak gösterir şekilde sahte olarak düzenlediği ve aynı taşınmazlara ait 3 adet çaplı tasarruf vesikasının yine sahte olarak düzenlediği, 26.05.2009 tarihli olarak Sultanhisar Tapu Sicil müdürlüğü antetli kağıda 799 sayısı verip "belgedir" başlığı yazıp ve içeriğine ...'ın 10.09.2004 tarihinde Sultanhisar ilçesinde satın aldığı taşınmazların işlemlerinin tapu kütüklerinin ciltlenmesi sırasında evraklar arasında kaldığından işlemlerin düzenlenmesinin 10.07.2009 tarihinde yapılacağı şekildeki belgeyi de sahte olarak hazırladığı ve imzaladığı ve... adına sahte olarak düzenlediği belgeyi kendisinin imzaladığı, davalı ...’nun (yedi) adet sahte resmi belgeyi düzenlemek suretiyle teselsülen resmi evrakta sahtecilik suçunu işlediği anlaşıldığından resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 2016/10655 Esas, 2018/4892 Karar sayılı onama ilamı neticesinde 23.05.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince davalılardan Sultanhisar Tapu Müdürlüğü ile... (mirasçısı Aslı...) hakkında açılan davanın esastan reddine, davalılar ... ile... ...aleyhine açılan davanın ise; davalı ... ...'nın ... ile işbirliği içerisinde hareket ederek bahsi geçen taşınmazları satın aldığı yönünde davacıyı aldattığı kanaati ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarına karar verilmiş ise de; Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... ...’nın istinaf başvurusunu kabul ederek ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davalı ... ...ve...'nın resmi evrakta sahtekarlık eyleminde davalı ... ile kasıtlı olarak, fikir ve eylem birliği içinde birlikle hareket ettikleri 2009 yılındaki eylem ile bağlantıları konusunda da herhangi bir tespit yapılamadığı anlaşıldığından davalılar... ve İlker'in gerçekleşen eylemde oluşan zarardan haksız fiil faili sıfatı ile sorumlu tutulamayacağından haklarında açılan davanın reddi ile, davacı tarafça elden yapıldığı tanık beyanları ile sabit olan 790.000,00 TL'lik ödeme ve 7.000,00 TL'lik senet bedeli toplamının, sahte tapu kayıtlarına konu olan 3 adet taşınmaz ile birlikte... ...tarafından davacıya gerçek bir devir işlemi ile devredilen İzmir İli, Konak İlçesi, 1. Karantina Mahallesi, 702 ada 22 parsel 4 nolu bağımsız bölümü de kapsadığı anlaşıldığından, davacının gerçek zarar miktarı hesaplanırken akit tablosuna göre bu taşınmazın devri karşılığında ödenen bedel davacı tarafından yapıldığı ispat edilen ödeme toplamından mahsup edilmek suretiyle belirlenen bedelin davalı ...'ndan tahsiline dair yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizilik görülmemiştir. Ancak;
Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince; Türk Medenî Kanunu'nun 1007 nci maddesi gereğince davalı sıfatı Hazine'nin olup Tapu Müdürlüğünün davalı sıfatı bulunmadığından Tapu Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumetten reddi yerine ilk derece mahkemesi tarafından Tapu Sicil Müdürlüğü yönünden davanın esastan reddinin sonucu itibarıyla doğru olduğu belirtilmiş ise de; olay tarihinde davalı ... Germencik Tapu Müdürlüğünde memur olarak görevli ise de, somut olayda zarara sebep olan eylemin tapu sicilinin tutulmasından değil, gerçek kişi olan ...'nun hukuka aykırı olan ağır kusurundan kaynaklandığı, dolayısıyla TMK'nın 1007 nci maddesi kapsamında Hazine'nin kusursuz sorumluluğunu gerektirecek nitelikte, tapu sicilinin yolsuz olarak tutulması sebebiyle ortaya çıkmış bir zararın söz konusu olmadığı; zira zarara yol açan işlemler sahte tapu kayıtları ile yapılıp gerçek sicile işlenmediği gibi işlemlerin mevcut aynî haklarda bir değişikliğe ve hak kaybına da yol açmadığından, bu haliyle Hazine'nin zarardan sorumlu tutulması mümkün değildir.
Bu nedenle; davalı Sultanhisar Tapu Müdürlüğü hakkında açılan davanın esastan reddi yerine husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi,
Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2021/641 Esas, 2021/1793 Karar sayılı ilamının 4 nolu bendinden (Davanın davalı Tapu Sicil Müdürlüğü yönünden pasif husumet yokluğundan REDDİNE,) cümlesinin çıkartılmasına, yerine (davalı Tapu Sicil Müdürlüğü yönünden açılan davanın esastan reddine) cümlesinin yazılmasına,
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2021/641 Esas, 2021/1793 Karar sayılı ilamının HMK'nın 370/2 nci maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 29.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.