14. Hukuk Dairesi 2017/4309 E. , 2018/201 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09.05.2017 gün ve 2016/14498 Esas - 2017/3897 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, paydaşı olduğu 54 parsel sayılı taşınmazın dava dışı önceki paydaşının payını satış yoluyla davalıya devrettiğini, önalım hakkına engel olmak için muvazaalı olarak bedelin yüksek gösterildiğini, satışa ilişkin bir bildirim yapılmadığını, keşif ile belirlenecek değer üzerinden önalım hakkını kullanacağını ileri sürerek, payın önalım nedeniyle adına tescilini istemiştir.
Davalı, bedelde muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin 30.12.2014 tarihinde verilen hüküm davalının temyizi üzerine Dairemizin 20.10.2015 tarih, 2015/10752 Esas, 2015/9288 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 15.03.2016 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin 09.05.2017 tarih, 2016/14498 Esas, 2017/3897 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Bu kez davalı vekili 28.06.2017 tarihinde verdiği karar düzeltme dilekçesinde, hükmü davacı vekili ve davalı vekili olarak temyiz etmişler ise de, 24.02.2017 tarihinde birlikte imzalayarak verdikleri dilekçe ile kimlikleri de tespit edilmek suretiyle temyiz taleplerinden feragat ettiklerini, bu dilekçenin bir hata sonucu sisteme düşmemesi nedeniyle dikkate alınmadığını, Dairece verilen onama kararının temyiz talebinden feragat edilmiş olması nedeniyle doğru olmadığını belirterek, onama kararının kaldırılmasına ve temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ve davalı vekili 24.02.2017 tarihli dilekçe ile temyiz taleplerinden feragat etmişlerdir. Dosyada mevcut Karşıyaka 2. Noterliğince düzenlenmiş 05.02.2014 tarih ve 05716 yevmiye numaralı vekaletnamede davacı vekili Avukat ..."ın ve yine dosyada mevcut ... 2. Noterliğince düzenlenmiş 18.12.2013 tarih ve 46356 yevmiye numaralı vekaletnamede davalı vekili Avukat ..."ın temyizden feragata yetkili bulundukları, ortada usulüne uygun şekilde yapılmış bir temyizden feragat isteminin olduğu anlaşılmış, Dairemizin onama kararı kaldırılarak davacı ve davalı vekilinin temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere, karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 09.05.2017 tarih, 2016/14498 Esas, 2017/3897 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, feragat nedeniyle davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz dilekçelerinin REDDİNE, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 11.01.2018 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
(Muhalif)
-KARŞI OY YAZISI-
Davacı, paydaşı olduğu 54 parsel sayılı taşınmazın dava dışı önceki paydaşının payını satış yoluyla davalıya devrettiğini, önalım hakkına engel olmak için muvazaalı olarak bedelin yüksek gösterildiğini, satışa ilişkin bir bildirim yapılmadığını, keşif ile belirlenecek değer üzerinden önalım hakkını kullanacağını ileri sürerek, payın önalım nedeniyle adına tescilini istemiştir.
Davalı, bedelde muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin 30.12.2014 tarihinde verilen hüküm davalının temyizi üzerine Dairemizin 20.10.2015 tarih, 2015/10752 Esas, 2015/9288 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 15.03.2016 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin 09.05.2017 tarih, 2016/14498 Esas, 2017/3897 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Bu kez davalı vekili 28.06.2017 tarihinde verdiği karar düzeltme dilekçesinde, hükmü davacı vekili ve davalı vekili olarak temyiz etmişler ise de, 24.02.2017 tarihinde birlikte imzalayarak verdikleri dilekçe ile kimlikleri de tespit edilmek suretiyle temyiz taleplerinden feragat ettiklerini, bu dilekçenin bir hata sonucu sisteme düşmemesi nedeniyle dikkate alınmadığını, Dairece verilen onama kararının temyiz talebinden feragat edilmiş olması nedeniyle doğru olmadığını belirterek, onama kararının kaldırılmasına ve temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ve davalı vekili 24.02.2012 tarihli dilekçe ile temyiz taleplerinden vazgeçtiklerini bildirmişlerse de, bu dilekçenin tüm UYAP sisteminin taramasında Yargıtay"a gönderilmediği gibi, mahkeme kayıtlarına da girmediği, sadece bir hakim havalesinin olduğu, taraflarca kayıt ettirilmediği gibi, Yargıtay"a da ulaştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Taraflar karar düzeltme yoluyla da bundan söz ederek karar düzeltme talebinin kabulü ile dilekçe reddini istemeleri mümkün değildir. Vazgeçme dilekçeleri hiçbir resmi mercii ve mahkemeye intikal ettirilmemiştir. Bu nedenle karar düzeltme nedeni olarak kabul edilmesi mümkün olmadığından, sayın çoğunluğun karar düzeltme kabul, feragat nedeniyle temyiz dilekçesinin feragat nedeniyle reddine ilişkin kararlarına katılmıyorum.