Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9140
Karar No: 2019/4163
Karar Tarihi: 10.06.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/9140 Esas 2019/4163 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/9140 E.  ,  2019/4163 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TESCİL


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., ... İlçesi Kayaboğazı Köyü çalışma alanında bulunan ve 1956 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol boşluğu olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında müdahil ..., davacının köy yolunu işgal ettiği iddiasına dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 03.11.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 214,67 metrekarelik taşınmaz bölümünün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece 2644 sayılı Kanun"un 21. maddesine göre, köy ve belediye sınırları içerisinde bulunan kapanmış yol ve yol fazlalıklarının, köy ve belediye adına tescil edilebileceğini, dava konusu taşınmazın ise kadastro tespitinde yol ve köy boşluğu olarak bırakılıp 1991 tarihli satış sözleşmesi ile davacıya ev yeri olarak satıldığını, terk edilmek suretiyle tescile tabi taşınmaz niteliğini kazandığını, taşınmaz üzerine davacı tarafından yapılan evin ekonomik amaca uygun zilyetlik sayılacağını ve çekişmeli taşınmaz bölümünde davacı yararına Kadastro Kanunu"nun 14. maddesindeki şartlar oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Davacı, çekişmeli taşınmaz bölümünü 10.12.1991 tarihli satış senedi ile köy tüzel kişiliğinden satın aldığını, o zamandan bugüne zilyet olduğunu belirterek, olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik nedeniyle adına tescil isteminde bulunmuş, davalı Hazine çekişmeli taşınmaz bölümün orta malı niteliğinde olduğunu, davacının yol boşluğuna ev yapmak suretiyle işgal ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ile davacı tanıkları, davacının dava konusu taşınmazı 15-20 yıldır kullandığını, taşınmazın öncesinde çayırlık, köy meydanı olarak kullanıldığını belirtmişler, fen bilirkişi raporunda, taşınmazın kadastro sırasında yol ve köy boşluğu olarak bırakıldığı, dosya kapsamında bulunan Kadastro Müdürlüğünün yazı cevabında da çekişmeli taşınmaz bölümünün kadastro sırasında yol boşluğu olarak tescil harici bırakıldığı açıklanmıştır. Davacının dayandığı satış senedinde ise, çekişmeli taşınmaz bölümü köy merası olarak nitelendirildiği halde, mahkemece taşınmazın niteliği kesin olarak belirlenmemiş, yöntemince mera araştırılması yapılmamış, dosya içerisindeki 1991 tarihli satış senedinin dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı ve köy muhtarı ve azaların tescil harici bir yeri satıp satamayacağı hususları tartışılmamış ve ayrıca senet tanıkları ile senette imzası bulunan diğer kişiler dinlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
    Terk edilmiş dere yatakları, kayalık, taşlık, yol ve yol boşluğu gibi taşınmazlar ancak imar-ihya yolu ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 17. maddesi uyarınca iktisap edilebilirken; ham toprak, hali arazi, köy boşluğu gibi basit ameliye ile zilyet edilebilecek yerler ise, aynı Yasa"nın 14. maddesi gereğince iktisap edilebilir. Genel itibari ile köy boşlukları, köylünün müşterek kullanımında olan boşluklar ve hali boşluklar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Köylünün müşterek kullanımında bulunan boşlukların zilyetlikle edinilmesi mümkün değilken, köylünün müşterek kullanımında olmayan hali boşlukların ise ekonomik amaca uygun kullanılmaları halinde zilyetlikle kazanılmaları mümkündür. Mahkemece, taşınmazın zilyetlikle iktisaba elverişli yerlerden olup olmadığının tespiti bakımından, öncesindeki niteliği net olarak tespit edilmediği gibi, öncesinin kamu malı niteliğinde yol veya köy boşluğu olup olmadığı hususu üzerinde de yeterince durulmamıştır.
    Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, varsa mera tahsis kararı, ekleri ve haritaları ile çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler ve komşu veya civar kadastro parsellerini bir arada gösterir kadastro paftası (birleşik kroki) getirtildikten sonra mahallinde, komşu köyden seçilecek yerel bilirkişiler, tanıklar, ziraat mühendisi ve fen elemanından oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli; mera tahsis kararı yoksa, taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı hususları tanık ve mahalli bilirkişilerden tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmaya çalışılmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeli; Zirai bilirkişiden, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, çekişmeli taşınmaz ile komşu taşınmazların toprak yapısı ve niteliği hususunda fark bulunup bulunmadığı hususlarını ve çekişmeli taşınmazın mera niteliğinde veya meradan açma olup olmadığını irdeleyen, çekişmeli taşınmazın niteliğini, kullanım durumunu ve zilyetlik süresini kesin olarak belirleyen rapor hazırlattırılmalı, taşınmazın fotoğrafları raporlara eklenmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe imkan verir kroki ve rapor düzenlemesi istenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi