1. Hukuk Dairesi 2015/5026 E. , 2018/930 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 14.02.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, 1095 ada 21 sayılı parseldeki 1 nolu bağımsız bölümün, 289 ada 7 sayılı parseldeki 4 nolu bağımsız bölümün, 1095 ada 32 sayılı parseldeki 16 nolu bağımsız bölümün, 1280 ada 135 sayılı parseldeki 6 nolu bağımsız bölümün mirasbırakanı ... adına kayıtlı olduğunu, hem mirasçı olarak hem de dava dışı mirasçı ... ... payını satış vaadi sözleşmesi ile satın alması nedeniyle taşınmazlarda hak sahibi olduğunu, davalının ise diğer mirasçıların paylarını satış vaadi sözleşmesi ile temellük ettiği ve pay çoğunluğunun kendisine ait olduğu gerekçesi ile 2008 yılı Ocak ayından itibaren taşınmazları tek başına tasarruf ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiş, aşamada ecrimisil isteği eldeki davadan tefrik edilmiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazların elbirliği mülkiyetine tabi olduğunu ve tüm paydaşların birlikte dava açması gerektiğini, ayrıca satış vaadi yoluyla büyük bir kısım payı satın aldığı için bağımsız bölümlerin hukuki ve fiili sorunları ile ilgilendiğini belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davasında dava konusu bağımsız bölümler için yaptığı masrafları talep etmiş, aşamada karşı davası eldeki davadan tefrik edilmiştir.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “... öncelikle el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalının satış vaadi sözleşmesi gereği mirasçıların hakları ve tasarruf yetkilerine sahip olduğu, ancak taraflar arasında yapılan bir tahsis bulunmadığı gerekçesiyle davacının miras payına vaki elatmanın önlenmesine karar verilmiştir.
Yargıtay"da yapılan 14.02.2018 tarihli duruşma sırasında davalı taraf çekişme konusu bağımsız bölümleri 21.06.2017 tarihinde satın aldığını belirtip tapu kayıt fotokopileri ibraz etmiştir.
Hal böyle olunca, dava konusu 1095 ada 21 sayılı parseldeki 1 nolu bağımsız bölüme, 289 ada 7 sayılı parseldeki 4 nolu bağımsız bölüme, 1095 ada 32 sayılı parseldeki 16 nolu bağımsız bölüme ve 1280 ada 135 sayılı parseldeki 6 nolu bağımsız bölüme ilişkin kayıtların getirtilmesi, davalının anılan bağımsız bölümlerin maliki olduğunun tespiti halinde davacı-davalı sıfatının birleşmesi nedeniyle dava konusuz kalacağından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesi için hüküm bozulmalıdır.
Tarafların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflar vekilleri için 1.630.00.-"ar TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.