Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/19942 Esas 2019/8924 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19942
Karar No: 2019/8924
Karar Tarihi: 03.10.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/19942 Esas 2019/8924 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/19942 E.  ,  2019/8924 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalıların sürücü, malik ve trafik sigortacısı olduğu aracın davacı ..."a çarpması sonucu davacıların doğmamış çocuklarının vefat ettiğini ve davacı ..."ın yaralandığını belirterek davacıların her biri için 20.000,00 TL maddi ve davacıların her biri için 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan alınmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davalılardan ... Sigorta A.Ş. yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar açısından maddi tazminatın ... Sigorta A.Ş. tarafından ödenmiş olması nedeniyle davanın maddi tazminata ilişkin kısmı yönünden konusuz kalması nedeniyle maddi tazminata ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, davacıların manevi tazminata yönelik istemlerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 15.000,00 TL, diğer davacı ... için 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 30/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    BK"nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir edilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 03/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.