Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/26988
Karar No: 2014/719
Karar Tarihi: 21.01.2013

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/26988 Esas 2014/719 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı işyerinde tam gün çalışarak fazla mesai yaptığını ancak ücretinin ödenmediğini iddia ederek fazla mesai ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkeme, davacının üst düzey yönetici olduğunu ve fazla mesai yapması konusunda üstlerinin talimat verdiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, davalının fazla çalışmanın ücrete dahil olduğunu kanıtlayamadığını belirterek kararı bozmuştur. Bozma kararına uyan mahkeme, fazla mesai ücretinden %30 hakkaniyet indirimi yaptıktan sonra talep kadarını hüküm altına almıştır. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İşçi, tanık beyanları ile ispat etmek istemesi halinde ancak aynı işyerinde çalışan tanık anlatımları ile ispat külfetini gerçekleştirebilceğinin kabul edilmesi gerekir. Alacak davalarında verilen kabul hükmünün kısmi dava niteliğinde de olsa alacağın miktarının tespitine ilişkin bölümünü de içerdiği gözetilerek, davacının talep edebileceği alacağın toplam miktarının belirlenmesi gerekir. Kararda Türk Borçlar Kanunu'nun 367, 373, 374, 375, 376, 377, 380 ve 381. maddeleri; Türk İş Kanunu'nun 41. maddesi; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi detaylı bir şekilde açıklanmaktadır.
7. Hukuk Dairesi         2013/26988 E.  ,  2014/719 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Adana 5. İş Mahkemesi
    Tarihi : 10/10/2013
    Numarası : 2013/374-2013/778

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde çalışırken, 2008 yılı başına kadar cumartesi günleri de tam gün çalışarak fazla mesai yaptığını ancak ücretinin ödenmediğini iddia ederek fazla mesai ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucu toplanan delillere göre davacının üst düzey yönetici olduğu, fazla mesai yapması konusunda üstlerinin talimat verdiğini ispat edemediği, ücret bordolarını tüm haklarını aldığını belirterek imza ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine 9.Hukuk Dairesi"nin 17.01.2013 tarihli ilamı ile, ”...Somut olayda, dosya içindeki bilgi ve belgelerden davacının çalışma saatlerini kendinin belirlemediğinin anlaşılması yanında fazla çalışma alacağının ücrete dahil olduğu da kanıtlanamamıştır. Buna yönelik belgeler Dairemizce ve yerel mahkemece istenmesine rağmen davalı tarafından sunulmamıştır. Bu durumda davacının yaptığı fazla çalışmanın dosya içindeki belgeler ve tanık anlatımlarına göre değerlendirilip sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
    Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı öncesindeki delillere göre fazla mesai ücretinden %30 hakkaniyet indirimi yaptığını belirterek talep kadarını hüküm altına almıştır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Öte yandan Çalışma saatlerini ve günlerini belirleme işverenin yönetim yetkisi kapsamında olup bu bağlamda işyerinde fazla çalışma yapılıp yapılmayacağı, şayet yapılacaksa hangi günlerde ve hangi saatler arasında yapılacağı işveren tarafından belirlenecektir. Bu belirlemenin de işçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğu, işyeri politikası v.b gibi sebeplerden dolayı zaman içerisinde değişkenlik gösterebileceği kuşkusuzdur.
    Dolayısıyla fazla çalışmaya ilişkin ispat külfeti altında olan davacının talep ettiği döneme ilişkin fazla çalışma ücretini, tanık deliline dayanarak ispat etmek istemesi halinde ancak bu dönemde aynı işyerinde çalışan tanık anlatımları ile ispat külfetini gerçekleştirebilceğinin kabulü gerekir.
    Somut olayda; davacı iddiasını ispat için tanık deliline dayanmış, dinlenen tanıklardan E..T.. ve M.. D.. dışındakiler davacı ile birlikte aynı işyerinde çalışan kişiler olmadıkları gibi beyanları hesaplama yapmaya elverişli değildir. Davacı tanığı M.. D.. ise davacının daha ziyade cumartesi günü çalıştığına ilişkin bilgisini aktarmıştır.
    Her ne kadar bozma sonrası kurulan hükümde bilirkişiden ek rapor alındığı gerekçede yazılı ise de, dosya içinde bozma kararından sonra alınan bir ek bilirkişi raporu bulunmadığı gibi, duruşma tutanaklarının incelenmesinden de ek rapor alınması yönünde bir ara kararı bulunmadığı görülmekle bozma kararı öncesinde hazırlanan rapora itibar edildiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, anlatımları hesap yapmaya elverişli olup somut bilgiler içeren tanık Ejder"in beyanına göre hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Bilirkişinin bu tanığın beyanını esas alması yerinde ise de, tanığın davacı ile hesap yapılan dönemin tümünü kapsayacak şekilde çalışıp çalışmadığı dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır.
    Bu nedenle öncelikle bu tanığın davacı ile birlikte çalıştığı süre belirlenerek davacının bu tanık ile birlikte çalıştığı süre ile sınırlı olmak üzere iddiasını ispat ettiği kabul edilerek hesaplama yapılmalıdır.
    3-Öte yandan alacak davalarında verilen kabul hükmünün kısmi dava niteliğinde de olsa aslında alacağın miktarının tespitine ilişkin bölümünü de içerdiği gözetilerek, davacının hakkaniyet indirimi uygulandıktan sonra talep edebileceği alacağın toplam miktarının belirlenmesi gerekirken mahkemece HMK"nun 297. maddesine aykırı olarak ve infazda tereddütlere, yeni ihtiflaflara neden olacak şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
    O halde davalı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz olunan karanın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi