7. Hukuk Dairesi 2013/26936 E. , 2014/718 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Çaycuma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Tarihi : 07/10/2013
Numarası : 2012/716-2013/705
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmüne uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde karar verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili davacının davalıya ait işyerinde çalıştığını, emekli olarak işten ayrıldığını, yıllık izinlerinin tam olarak kullandırılmadığını, kömür yardımının ve fazla mesai ücretinin eksik ödendiğini, KHK ile getirilen tazminatın ödenmediğini iddia ederek yıllık izin ücreti ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davacının iddialarının asılsız olduğunu, tüm haklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna itibarla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 10/09/2012 tarihli ilamı ile, davacının temyiz itirazı yerinde bulunarak yıllık izin ücreti bakımından davacıya yıllık izne ilişkin talebi açıklattırılarak talep konusu dönemle ilgili olarak davalı işverenin eğer var ise yıllık izin defterleri, davacının çalışma sürelerini ortaya koyacak puantaj kayıtları, yıllık izin ödemelerine ilişkin bordrolar ve benzeri tüm kayıt ve belgelerin ibrazından sonra bu belgeler üzerinden yapılacak inceleme ve değerlendirme sonrası sonuca ulaşılması gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozma kararına uyan Mahkeme davalı Belediye"den yıllık izne ilişkin belgeleri getirttikten sonra bilirkişiden ek hesap raporu almış, bu rapora göre yıllık izin ücretinin miktarını belirlemiş, taleple bağlı kalarak alacağı hüküm altına almıştır.
Hükme esas alınan 15/05/2013 tarihli bilirkişi raporunda davacının çalışma süresine göre hakettiği yıllık izin süresinin 590 gün olduğu, bordro ile 1995-2002 arasındaki döneme ait ödenen yıllık izin parasının işlemiş faizi ile birlikte ve keza 2006-2010 yıllarına ait yıllık izinler için ödenen miktarın tenzil edilmesinden sonra davacının hakettiği yıllık izin ücretinin brüt 38.003,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili davacının ücreti ödenen yıllara ait izinlerini de kullandığını, kullandığı izin süresinin yıllık izin kartına göre 254 gün olduğunu ileri sürerek rapora itiraz etmiş ise de, alınan ek hesap raporunda davalının itirazının yerinde olmadığı yönünde görüş bildirilerek hesaplamada değişiklik yapılmamıştır.
Dosya içinde bulunan davacının imzası ve altında Belediye yetkilisinin oluru bulunan yıllık izin kullanım belgelerine göre davacı 1990-2006 yılları arasında toplam 239 gün izin kullanmıştır. Davalı işverenin kamu kurumu olduğu dikkate alındığında yıllık izin kartında davacının imzası bulunmasa da bu belgelere itibar etmek gerekmektedir. Bu nedenle davacının hak ettiği toplam 590 gün izinden 239 gününü kullandığı kabul edilerek bakiye 351 gün için yıllık izin ücreti hesap edilmeli, bundan davacıya iş sözleşmesinin feshinden sonra ödenen brüt yıllık izin ücreti mahsup edilerek bakiye yıllık izin ücreti belirlenmelidir. Bu yön üzerinde durulmadan yanılgılı değerlendirme ile hazırlanan rapora itibarla karar verilmesi hatalı olmuştur.
3-Bozma üzerine verilen kararda bozma dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulup, kurulmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır
Mahkemece, kısmi bozma kararına uyulması halinde kısmi bozma kararı gereğince inceleme yapılır ve yeni bir hüküm verilir. Mahkemenin kısmi bozma kararı gereğince verdiği yeni hüküm temyiz edilirse, Yargıtay"ca yalnız kısmi bozma kararının kapsamına giren bölüm hakkında temyiz incelemesi yapılır.
Davadaki taleplerden biri veya birkaçı hakkındaki kararın Yargıtay"ın bozma kararının kapsamı dışında kalması nedeniyle kesinleşmesi halinde mahkemenin kısmi bozma kararı üzerine yaptığı inceleme sonucu verdiği yeni kararında, infazda tereddüt oluşmaması açısından eski kararının kesinleşen bölümünün de aynen tekrarlanarak “bu konuda verilen hüküm kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” diye belirtilmek suretiyle yeni hükümde yer alması gerekmektedir.
Somut olayda;
Bozma kararından sonra kurulan hükümde daha önce hüküm altına alınan kömür yardımı ile 750,00 TL tazminata ilişkin alacaklar ve reddedilen fazla mesai ücreti hakkında hüküm kurulmayıp daha önce verilen karar kesinleştiğinden bu konuda ayrıca hüküm tesisine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.
O halde davalı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan karanın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.