11. Ceza Dairesi 2017/13407 E. , 2019/9842 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
A) Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık ve müdafinin temyiz nedenlerinin incelenmesi:
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 tarih ve 2013/8-151/304 sayılı ilamında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği dikkate alınarak, tekerrüre esas oluşturan mahkûmiyetlerden ağır olanın 5275 sayılı Kanun’un 108. maddesinin 2. fıkrası gereğince infaz aşamasında gözetilmesi; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler üzerindeki yetkileri yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ve müdafinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. ancak;
Suça konu nüfus cüzdanının kanunen sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgelerden olmadığı gözetilmeden, resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümde sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 204. maddesinin 3. fıkrası uyarınca artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ve müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK’nin 204/3 ve 62/1. maddelerinin uygulanmasına ilişkin paragrafların çıkarılması ve yerine “Duruşmadaki iyi hali ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri gözönünde bulundurularak, 5237 sayılı TCK’nin 62. maddesi uyarınca cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak, sanığın sonuç olarak 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” paragrafının yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık ve müdafinin temyiz nedenlerinin incelenmesi:
26.03.2008 tarihli tutanak içeriğine göre, hakkında gerçek kimlik bilgileri ile “ihaleye fesat karıştırma” suçundan soruşturma yürütülen sanığın, kendisinden kimlik isteyen kolluk görevlilerine ... adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanını verdiği, kolluk görevlilleri tarafından öncesinde sanık hakkında gerçek kimliği üzerinden soruşturma yürütüldüğü ve gerçek eşgali bilinmekle kimliğin sahte olduğunun hemen anlaşıldığı ve tutanakların gerçek kimlik bilgilerine göre düzenlendiği, hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak gösterme suçunun oluşmadığı anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK"nin 268. maddesinde düzenlenen “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma” suçundan beraat kararı verilmesi gerekirken mahkûmiyet hükmü kurulması,
a) Dava konusu olmayan ve üzerinde sahtecilik yapıldığın ilişkin iddia bulunmayan Adli Emanetin 2008/72 sırasında kayıtlı bulunan nüfus cüzdanı kayıp ve değiştirme belgesinin ilgili kuruma iadesi yerine, dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi, yasaya aykırı,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler üzerindeki yetkileri yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.