Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/13407
Karar No: 2019/9842
Karar Tarihi: 19.12.2019

Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13407 Esas 2019/9842 Karar Sayılı İlamı

Özet:


11. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edildiği ancak suç konusu belgenin sahteliğinin henüz kanıtlanmadığından, ceza miktarında artırım yapıldığının hatalı olduğu belirtilmiştir. Daha önceki mahkumiyetler arasından en ağırı esas alınması gerektiğinin ve infaz aşamasında hakların nasıl uygulanması gerektiğinin Anayasa Mahkemesi kararlarına uygun yapılmadığı vurgulanmıştır. Başkasına ait kimlik kullanma suçundaki mahkumiyetin ise sanığın gerçek kimlik bilgileriyle yürütülen soruşturma sonucunda beraat kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, ayrıca kanun maddelerinin yanı sıra Anayasa Mahkemesi kararının da detaylı bir şekilde açıklanması istenmiştir. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi ve 268. maddesi, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 108. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nin 321. ve 322. maddeleri belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi         2017/13407 E.  ,  2019/9842 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    A) Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık ve müdafinin temyiz nedenlerinin incelenmesi:
    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 tarih ve 2013/8-151/304 sayılı ilamında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği dikkate alınarak, tekerrüre esas oluşturan mahkûmiyetlerden ağır olanın 5275 sayılı Kanun’un 108. maddesinin 2. fıkrası gereğince infaz aşamasında gözetilmesi; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler üzerindeki yetkileri yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ve müdafinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. ancak;
    Suça konu nüfus cüzdanının kanunen sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgelerden olmadığı gözetilmeden, resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümde sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 204. maddesinin 3. fıkrası uyarınca artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
    Yasaya aykırı, sanık ve müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK’nin 204/3 ve 62/1. maddelerinin uygulanmasına ilişkin paragrafların çıkarılması ve yerine “Duruşmadaki iyi hali ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri gözönünde bulundurularak, 5237 sayılı TCK’nin 62. maddesi uyarınca cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak, sanığın sonuç olarak 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” paragrafının yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    B) Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık ve müdafinin temyiz nedenlerinin incelenmesi:
    26.03.2008 tarihli tutanak içeriğine göre, hakkında gerçek kimlik bilgileri ile “ihaleye fesat karıştırma” suçundan soruşturma yürütülen sanığın, kendisinden kimlik isteyen kolluk görevlilerine ... adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanını verdiği, kolluk görevlilleri tarafından öncesinde sanık hakkında gerçek kimliği üzerinden soruşturma yürütüldüğü ve gerçek eşgali bilinmekle kimliğin sahte olduğunun hemen anlaşıldığı ve tutanakların gerçek kimlik bilgilerine göre düzenlendiği, hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak gösterme suçunun oluşmadığı anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK"nin 268. maddesinde düzenlenen “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma” suçundan beraat kararı verilmesi gerekirken mahkûmiyet hükmü kurulması,
    a) Dava konusu olmayan ve üzerinde sahtecilik yapıldığın ilişkin iddia bulunmayan Adli Emanetin 2008/72 sırasında kayıtlı bulunan nüfus cüzdanı kayıp ve değiştirme belgesinin ilgili kuruma iadesi yerine, dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi, yasaya aykırı,
    b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler üzerindeki yetkileri yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi