13. Hukuk Dairesi 2016/3363 E. , 2017/7318 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı asıl dava ve birleşen dava da; davalı ... ... ile bir karikatür dergisinin yayınlanması konusunda ortaklık yaptıkları esnada davalılara borç verdiğini, bu borcun bir kısmının davalıların bankaya olan kredi borcuna karşılık ödendiğini, bir kısmının ise talep edilen yardım sebebiyle ödendiğini; geri ödenmesi red edilince davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Karakaş, tarafların hiçbir dönemde ortaklık yapmadığını, profesyonel grafiker olarak çalıştığını, davacının ise şirket sahibi olarak yanında işçi çalıştırdığını, davacının kendisine borç vermediğini, davacının şirketinde grafiker olarak çalıştığını, davacının şirketinin ürünlerinde kullandığı grafik eserler meydana getirdiğini, bu yapılan ödemelerin çalışma karşılığında işçilik ve fikri sanat eserlerinin telif bedeli olarak ödendiğini, banka hesabına davacı tarafından gönderilen ödemelerin emeğinin karşılığı olduğunu, banka dekontlarında gönderilen bedelin borç olarak ödendiğinin belirtilmediği savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı ... Karakaş, davacının kendisine borç para vermediğini, eşi ...’ın davacının şirketinde çalıştığını, yapılan ödemelerin çalışma karşılığı işçilik ve fikri sanat eserlerinin telif bedeli olarak ödendiğini, eşi tarafından üretilen ürünlerin davacının şirketinin ürettiği emtialarda halen kullanıldığını, banka hesabına davacı tarafından gönderilen ödemelerin sebebinin eşi ...’ın emeğinin karşılığı olduğunu, banka dekontlarında gönderilen bedelin borç olarak ödendiğinin belirtilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, asıl dava yönünden davacının davasının kısmen kabulü ile, takibin 34.931,00 TL asıl alacak ve 2384,87 TL işlemiş faizine yönelik itirazın iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen dava yönünden davacının davasının kısmen kabulü ile, 11835,00 TL asıl alacak 718,91 TL işlemiş faize yönelik itirazın iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı asıl dava ve birleşen davada, davalılara karz ilişkisine dayalı para verdiğini, verilen paranın geri ödenmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalılar, davalı ..."ın grafiker olarak çalıştığını, verilen paraların işçilik ve fikri sanat eserlerinin telif bedeli olarak ödendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın niteliği gereği, alacağın varlığını ispat davacı tarafta olmakla birlikte davacının, davalı ve birleşen dosya davalısına yaptığı ödemeleri yazılı delil başlangıcı niteliğindeki dekontlar ve banka kayıtlarında davalıların kredi borcuna karşılık yaptığı ödemeler ile ileri sürdüğünü, davalıların bu bedelleri aldıklarına karşı durmadıkları, ancak bunların çalışma karşılığı olduğunu savunarak ispat yükünü üzerlerine aldıkları, bu durumda davalıların, davacı adına iş yaptıklarını kanıtlamaları gerekmektediği, ancak davalıların sundukları belgelerin davacı ile aralarındaki bir iş ilişkisi yada sözleşmeye dayalı ücret karşılığı yapıldığı hususunda kanıt sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; bir belgenin yazılı delil başlangıcı kabul edilebilmesi için kendisine karşı ileri sürülen kişinin şahsından sadır olması gerektiği göz ardı edilmiştir. Davalılar gönderilen paranın çalışma karşılığı ve telif hakkı olduğunu belirterek gerekçeli ikrarda bulunmuştur. Bunun aksinin yani ödünç gönderildiğinin ispatı davacıya aittir. Gönderilen havale dekontlarında da havalelerin borç olarak gönderildiği ile ilgili bir açıklama yoktur. Davacı, davaya konu alacağının dayanağını oluşturan ve davalılar tarafından reddedilmiş bulunan, ödünç para vermeye ilişkin temel hukuki ilişkiyi ve o ilişkiye dayalı bir alacağının var olduğunu yasal deliller ile kanıtlama hakkına sahiptir. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek davacıdan tüm delilleri sorulup alınmalı ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemenin bahsedilen bu yönü gözardı ederek yazılı şekilde hüküm tesis etmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan 897,40 TL harcın istek halinde davalılara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.