Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/477
Karar No: 2018/163
Karar Tarihi: 11.01.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/477 Esas 2018/163 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/477 E.  ,  2018/163 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 13.01.2016 gün ve 2015/2495 Esas-2016/296 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı Gelir İdaresi vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır.

    Davacı vekili, müvekkillerinin miras bırakanı ..."ın 17.03.2008 tarihinde öldüğünü belirterek terekenin borca batık olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar vekilleri temyiz etmiştir. Dairemizin 13.01.2016 tarih, 2015/2495 E. 2016/296 K. Sayılı ilamı ile hüküm onanmıştır.
    Dairemizin onama kararına karşı davalı Gelir İdaresi vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    Dairemizce istenilen belgelerden anlaşıldığı üzere davaya konu vergi borcunun, mirasbırakanın şahsi vergi borcu değil, ortağı ve temsilcisi olduğu limited şirketlerin vergi borcu olduğu anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.7.1998 tarihli 4369 sayılı Yasayla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun gereğince takibe tabi tutulurlar. Aynı Kanuna 25.5.1995 tarihli 4108 sayılı Kanunla ilave edilen Mükerrer 35. madde hükmüne göre de; tüzel kişilerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
    Şu halde açıklanan yasal hükümler gereğince, mirasbırakanın; “ortağı” ve “temsilcisi” olduğu limitet şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya; “temsilcisi” olarak da şahsi sorumluğu söz konusudur.
    Yasal mirasçılar, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işleri yapmamış olmaları veya terekeyi sahiplenmemiş bulunmaları halinde terekenin ölüm tarihinde borca batık olduğu yönünde tespit kararı verilmesini isteyebilirler. Terekeyi sahiplenmiş olan veya sahiplenme anlamına gelen işleri yapan mirasçıların, bundan sonra terekenin borca batık olduğunu ileri sürmeleri Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olur. Hakkın açıkça kötüye kullanılmasını da hukuk düzeni korumaz.
    Yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca somut olaya gelince;Mahkemece Ticaret Sicil Müdürlüğünde murisin ölüm tarihi itibariyle şirket ortaklarının tespiti ile mirasçılara intikal edilip edilmediği sorulması alınacak cevabı yazıyla birlikte Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahalline iadesi sonucu gelen yazı cevaplarından, murisin iki ayrı şirkette bulunan ortaklığındaki hisselerinin davacı mirasçılarına intikal ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekirken sehven onandığı bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davalı Gelir İdaresi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 13.01.2016 tarih, 2015/2495 E. 2016/296 K. Sayılı onama ilamının kaldırılmasına hükmün belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 13.01.2016 tarih, 2015/2495 E. 2016/296 K. Sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, 11.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi