MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Hükümlülük

Gereği görüşülüp düşünüldü:
20.11.2008 tarihli iddianame ile suça konu kartın haksız kullanımı nedeniyle açılan dava hakkında her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.
"................ ilgili bankadan gelen hesap ekstresi yetersiz olup suça konu kredi kartına ait başvuru formu, sözleşme ve teslim detayının da dosya içinde bulunmaması karşısında, sanıkla şikayetçinin huzurda alınacak ve suç tarihinden önce resmi dairelerde bulunan yazı ve imzaları temin edilip ilgili bankadan getirtilecek başvuru formu, sözleşme ve teslimat detayı ile karşılaştırılması suretiyle yazı ve imzaların kimin eli ürünü olduğunun saptanması, şikayetçi ile sanığın yüzleştirilmesi, ilgili bankadan şikayet dilekçesi ekinde belirtilen tarih ve alışverişlere dair hesap ektresinin getirtilmesi, sonucuna göre hukuki durumun takdir ve tayini gerekirken eksik incelemeye dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulması," şeklindeki bozma kararındaki suça konu kartla ilgili başvuru formu ve sözleşme getirtilip inceleme yapıldığı teslimat detayının getirtilmediği ve inceleme yapılmadığı, sanıkla şikayetçinin yüzleştirilmediği, hesap hareketlerini içeren hesap özeti istenmeyerek bozma gereğinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
İlgili bankadan suça konu kartın teslimine ilişkin belge istenip, geldiğinde taraflara gösterilmesi ve yüzleştirilmeleri, teslim belgesindeki imza ile sözleşmedeki imzanın karşılaştırılması, hesap özeti getirtilip alışveriş edilen yer sahipleri de dinlenerek bahse konu kredi kartıyla alışveriş yapan şahsın sanık olup olmadığı sorulmadan, teşhisi yaptırılmadan ve alışverişe ilişkin slip bulunup bulunmadığı varsa üzerindeki imzanın sanığa ait olup olmadığı imza incelemesi ile belirlenmeden, sahte belgelerle kart oluşturulması halinde suçun TCK.nun 245/2, bu kartın kullanılması halinde ise aynı yasanın 245/3. maddeleri, başvuruların sanık tarafından yapılmayıp kart sahibine ait bulunması ve ele geçen kartın kullanılması durumunda ise aynı yasanın 245/1. maddesi kapsamındaki suçları oluşturacağı dikkate alınıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırmaya dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.