18. Hukuk Dairesi 2015/1232 E. , 2015/2200 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Köyü 1715 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
1- Hükme esas alınan 14.04.2012 tarihli bilirkişi raporunda ... 1716 sayılı parselin satışının emsal olarak değerlendirmeye alındığı belirtilmiş ancak emsalin değerlendirme tarihi itibariyle m² birim değerinin ne kadar olduğu belirlenerek taşınmazla eksik ve üstün yönleri karşılaştırılma yapılmadan genel ifadelerle taşınmaza 330,00 TL/m² bedel takdir edilmiştir. Ayrıca İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/496-2012/294 sayılı (Dairenin 2014/12815 Esas-2014/13705 Karar ile incelemesi yapılan) dosyasında ve bölgeden gelen bazı dosyalarda hazırlanan bilirkişi raporlarında bu emsal değerlendirilirken 1716 ile 1714 parselin ayrı ayrı değerleri belirtilmeden tek bedel üzerinden 15.000,00 TL’ ye satıldığı, 1716 sayılı parselin anayola cepheli olduğu, bu nedenle diğer parselden %40 daha değerli olduğu kabul edilerek birim m² değerinin hesaplandığı görülmüştür. Dosyada bulunan satış akit tablosunda ise toplam bedelin 15.000,00 TL olduğunun belirtildiği ancak yüzölçüm miktarlarının yazılı olduğu sütunda ise 1716 parselin yüzölçüm miktarı olan 400 m² karşısında 6.000,00 TL , 1714 parselin yüzölçüm miktarı olan 587 m² karşısında da 9.000,00 TL yazılı olduğu görülmüş olup, emsalin satış akit tablosunda belirtilen bedelinden farklı şekilde değerlendirmeye alındığı tespit edilmiştir. Bu nedenlerle hükme esas alınan bilirkişi raporu geçersizdir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre; Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11. maddesinin 1.fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin tespiti gerekmektedir.
Emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda ve taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar gösterilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri tespit edilmelidir.
Emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten sonra bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptanmalıdır. İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasası"nın 18.maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır. 2942 sayılı Yasa"nın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Buna göre dava konusu taşınmaz ve emsallerin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından 2012 yılı itibarıyla getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerekir.
Mahkemece tarafların bildireceği veya re"sen belirlenecek emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten sonra bilirkişi kurulundan yukarıda açıklanan esaslara uygun incelemeyi ve sonucu içeren ek rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken geçersiz rapora göre hüküm kurulması,
2-Taşınmazın tapu kaydında mevcut olan ipotek kaydının hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.