1. Ceza Dairesi 2016/3447 E. , 2017/1644 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, kasten silahla yaralama
HÜKÜM : 1-) Sanıklar ... ve ... hakkında; ayrı ayrı, TCK"nun 81/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezası,
2-) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında; ayrı ayrı, TCK"nun 86/2, 86/3-e, 29, 62, 52/2, 52/4. maddeleri uyarınca 3000 TL adli para cezası,
3-) Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında; ayrı ayrı, TCK"nun 86/2, 86/3-e, 29, 62, 52/2, 52/4. maddeleri uyarınca 3000 TL adli para cezası,
4-) Sanık ... hakkında;TCK"nun 86/2, 86/3-e, 29, 62, 52/2, 52/4. maddeleri uyarınca 3000 TL adli para cezası,
5-) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında; ayrı ayrı, CMK"nun 223/2-e maddesi uyarınca beraat.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-) a-) Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... (...) hakkında verilen doğrudan adli para cezasına ilişkin mahkumiyet kararları CMUK"nun 305/1. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğundan gerekçeye yönelik olmayan temyiz istemlerinin,
b-) Sanıklar ..., ..., ..., ... (...) ve ... müdafilerinin süre tutum dilekçelerinin içeriğine göre; ... ve ...’un ...’a yönelik kasten yaralama; ..., ..., ... ve ...’un ...’a yönelik kasten yaralama; ...’un ...’a yönelik neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama ve yine ..., ... (...), ... ve ...’un ...’a yönelik neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçlarından haklarında kurulan beraat hükümlerini temyizde, hukuki menfaatleri bulunmadığından, sanıklar müdafiinin beraat kararlarının gerekçesine de yönelmeyen temyiz istemlerinin,
CMUK"nun 317"nci maddesi gereğince REDDİNE,
2-) a-) Av. ...’ın sanıklar ... ve oğlu ...’un her ikisinin de avukatı olduğu, ancak Av ... ve Av ...’ın aşamalarda sanık ...’in avukatı olarak ayrıca görev yaptıkları, sanıkların savunmalarında birbirlerini suçlamadıkları, sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yaratmadığı, bu nedenle Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.10.2009 gün ve 2009/1-85/242 sayılı Kararında açıklandığı şekilde bir menfaat uyuşmazlığı oluşmadığı anlaşılmakla,
b-) Olay günü maktulün başına sanıklar ... ve ...’un demirle ve sopayla birden fazla vurdukları bu darbeler neticesinde 29.08.2010 tarihli ölü muayene tutanağı ve otopsi raporuna göre kesin ölüm sebebinin maktulün künt kafa travmasına bağlı kafatası kırıkları ve beyin doku hasarı ve beyin kanaması sonucu solunum ve dolaşım yetmezliği neticesinde öldüğünün belirtilmesi karşısında, tebliğnamede belirtildiği şekilde rapor aldırılmasının dosyamıza katkısı bulunmayacağı değerlendirilmekle,
Tebliğnamedeki bu hususlardaki düşüncelere iştirak edilmemiştir.
3-) Sanıklar ... ve ..."un kasten öldürme suçundan mahkumiyetlerine, sanık ..."un kasten öldürme suçundan, sanıklar ... ve ..."un kasten öldürmeye yardımdan beraatlerine ilişkin kurulan hükümlerin, sanık ... ve ... yönünden duruşmalı olarak yapılan incelenmesinde;
4- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ... ve ...’un maktul ...’u kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezaları azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık ..."un kasten öldürme ve sanıklar ... ve ..."un kasten öldürmeye yardım suçlarından elde edilen delillerin hükümlülüğüne yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınarak beraatine hükmedilmiş, incelenen dosyaya göre hükümlerde düzeltme nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiinin subuta, suç niteliğine, meşru savunmaya, yasal ve takdiri indirimlerin uygulanmamasına, tek eylemden dolayı birden fazla mahkumiyet hükmü kurulamayacağına; katılan ... vekilinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
Kasten öldürme suçu yönünden kurulan hükümlerde Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama, yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkralarındaki 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK"nun 53/1-2-3 maddelerinin tatbikine" yazılmak suretiyle DÜZELTİLEN, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak ONANMASINA, 11/05/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.
11/05/2017 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ..."in huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar ..., ... müdafileri Avukatlar ..., ..."in yokluklarında 18/05/2017 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.