Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3423
Karar No: 2018/901
Karar Tarihi: 13.02.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/3423 Esas 2018/901 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/3423 E.  ,  2018/901 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı-birleştirilen dava davacısı ... tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 13.02.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat gelmedi, temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen ... Kayyumu ... gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Asıl ve birleştirilerek görülen davalar, tapu iptali-tescil; taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Getirtilen kayıt ve belgelerden; dava konusu 82 parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı iken, 25.06.2002 tarihinde ..."a satış yoluyla devredildiği; ... de bu taşınmazı 08.06.2005 tarihinde ..."e yine satış yoluyla temlik ettiği görülmektedir.
    Davacı ... vasisi ..., babası..."ye ait 82 parsel sayılı taşınmazın, babasının hileli yollarla kandırılması suretiyle üçüncü kişi konumundaki ara malik ... devrinin sağlandığını, ondan da kendisinin kardeşi olan davalı ..."e aktarıldığını ileri sürerek 2006/26 Esas sayılı eldeki dava ile tapu iptali isteğinde bulunmuş; ..."nin ölümünden sonra kızları olan ... ve ... tarafından dava sürdürülmüş; mahkemenin tescil davası açılması için süre vermesi üzerine açılan 2009/680 Esas sayılı tescil davası da eldeki dava ile birleştirilmiştir.
    Davalı ..., iddiaların gerçeği yansıtmadığını, babası ...i"nin yaptığı satışının geçerli olduğunu, hak düşürücü sürenin de geçtiğini belirtip davanın reddini savunmuş; birleştirilen 2007/71 Esas sayılı davası ile de, kardeşi ..."nun taşınmaza el atmasının önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiş, sonradan el atmanın önlenmesi isteğinden vazgeçmiştir.
    Mahkemece, hiç kimsenin kendi hilesine dayanamayacağı gerekçesiyle 2006/26 Esas sayılı davanın reddine; muris muvazaası nedenine dayalı 2009/680 Esas sayılı davanın muvazaa iddiası sabit olduğundan bahisle kabulüne; 2007/71 Esas sayılı davanın da ecrimisil yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından asıl dava ile birleştirilen 2009/680 Esas sayılı dava bakımından temyiz edilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, gerek dava dilekçelerinin içerikleri ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, gerekse yargılama sırasındaki beyan ve dilekçelerden, asıl dava ile birleştirilen 2009/680 Esas sayılı davanın "hile" hukuksal nedeninden kaynaklandığı; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı bir iddiada bulunulmadığı açıkça anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, "hile"(aldatma); genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun(TBK) 36/1. (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun(BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı gibi; taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse, yanılma(hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf bu hakkını kullanarak hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
    Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
    Somut olayda, "hile" hukuksal nedeni yönünden herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmış değildir.
    Hal böyle olunca, asıl dava ile birleştirilen 2009/680 Esas sayılı davada "hile" iddiası yönünden gerekli araştırmanın yapılması, tarafların tüm delillerinin eksiksiz toplanması ve yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın hukuki niteliğinde yanılgıya düşülerek hüküm kurulması isabetsizdir.
    Davalı ..."ün yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi