Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8132
Karar No: 2018/143
Karar Tarihi: 10.01.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/8132 Esas 2018/143 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/8132 E.  ,  2018/143 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı tarafından, davalı aleyhine 30.12.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 10.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, mirasın gerçek ret talebine ilişkindir.
    Davacı, 28.02.2015"te vefat eden muris ..."ün ölümünü ve mirasçısı olduğunu, muris hakkında açılan ...6. İş Mahkemesi"nin 2013/44 Esas sayılı dosyasından kendisine gönderilen ve 22.10.2015"te muhtara tebliğ edilen tebligat ile öğrendiğini belirterek mirasın gerçek reddine ilişkin karar verilmesini talep etmiştir.
    ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 30.12.2015 tarih, 2015/1500-1493 E. K. sayılı kararı ile davanın mirasın hükmen reddine ilişkin olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın yetkili ve görevli ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiştir. Davanın usulden reddine ilişkin gerekçeli karar davacıya 29.01.2016"da tebliğ edimiş, aynı tarihte davacı dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesini talep etmiştir.
    ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce davacıya, alacaklıları davaya dahil etmek amacıyla usulüne uygun dahili dava dilekçesini mahkemeye ibraz etmek üzere 1 haftalık kesin süre verildiği, verilen süre içerisinde dilekçenin ibraz edilmediği taktirde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine yönelik gönderilen ihtarname 07.03.2016"da tebliğ edilmiş, davacı 10.03.2016 havale tarihli dilekçesiyle alacaklı ... Genel Müdürlüğü"nün dahili davalı olarak kabulüyle, dava dilekçesinin dahili davalıya tebliğini talep etmiştir.
    Mahkemece, usulüne uygun dahili davalı dilekçesi verilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı dava açabilecekleri gibi, Türk Medeni kanununun 605/2 maddesine dayalı dava da açabilirler.
    Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır (TMK m. 609). TMK 606. maddesine göre; "miras 3 ay içerisinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren işlemeye başlar." Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir. Böyle bir davada sulh hukuk mahkemesi hakiminin görevi, reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir. Hükmi ret ise tereke alacaklısına karşı açılacak davada, miras bırakanın ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olduğunun tespiti niteliğindedir.
    Somut olayda davacı, dava dilekçesinin talep konusu kısmında mirasın reddi beyanın tespiti ile mirası reddeden kişiden sonra gelen kişilere bildirilmesini istemiştir. Dava dilekçesi hasım gösterilmeden Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesinede düzenlenen gerçek redde ilişkin olup, ıslah talebi bulunmamaktadır.
    Davacı yasal mirasçı tarafından ölümden itibaren üç ay içinde mirasın gerçek reddine ilişkin talepde bulunulmamış ise de, davacı ölümü ve mirasçı olduğunu ... 6. İş Mahkemesi"nin 2013/44 Esas sayılı dosyasından kendisine gönderilen ve 22.10.2015"te muhtara tebliğ edilen tebligat ile öğrendiğini beyan etmiştir. Mahkemece davacıya murisin ölümünü daha sonra öğrenme durumu hakkında delillerini sunması için imkan verilip; gösterdiği taktirde delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.01.2018 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

    (Muhalif)


    K A R Ş I O Y
    Dava, mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir.
    Davacı, miras bırakan dayısının mirasçısı olduğunu kendisine İş Mahkemesi"nden yapılan tebligat üzerine öğrendiğini ileri sürerek, mirasın reddi beyanının tespiti ve tescili ile mirası reddinin mirası reddeden kişiden sonra gelen mirasçılara bildirilmesi isteğiyle ve hasımsız olarak eldeki davayı açmıştır.
    Hemen belirtilmelidir ki, Türk Medeni Kanununun 609. maddesinde "reddin şekli" başlığı altında "Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır./ Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir./ Sulh hakimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder./ Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir./ Tutanağın ve kütüğün nasıl tutulacağı tüzükle düzenlenir" şeklinde mirasın gerçek reddi beyanının Sulh Hukuk Mahkemesine yapılacağı düzenlenmiştir. Başka bir ifadeyle; mirasın gerçek reddi davalarında görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu kuşkusuzdur.
    Bilindiği gibi; görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-c maddesinde "mahkemenin görevli olmasının" dava şartı olduğu açıkça vurgulanmıştır.
    O halde, mirasın gerçek reddi isteğiyle açılan eldeki davanın da Sulh Hukuk Mahkemesi"nde görülmesi gerekir. Öyleyse; mahkemece, öncelikle görevsizlik kararı verilmesi gerirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmasının doğru olmadığı ve hükmün bu nedenle bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun işin esasına yönelik bozma kararına katılamıyorum.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi