Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/13373 Esas 2020/9550 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/13373
Karar No: 2020/9550
Karar Tarihi: 08.09.2020

Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/13373 Esas 2020/9550 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanıkların birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçu işledikleri gerekçesiyle mahkumiyetleri hükme bağlandı. Ancak katılanların suça iştirak iradelerinin belirtilmediği ve yetersiz gerekçelerle mahkumiyet kararı verildiği gerekçesiyle karar temyiz edildi. Ayrıca, suçun işleniş şekli açıklanmadan mahkumiyet kararı verildiği, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durulmadığı, haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmadığı ve Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesi bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının uygulanması zorunluluğunun göz ardı edildiği belirtildi. Bu nedenlerle karar bozuldu ve dosya yeniden incelenmek üzere esas/hüküm mahkemesine gönderildi.
Kanun Maddeleri: TCK'nın 29. ve 53. maddeleri, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.

4. Ceza Dairesi 2016/13373 E. , 2020/9550 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık ... hakkında katılanlar ... ile ..."e yönelik tehdit suçundan dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu anlaşıldığından, katılanlar ... ve ... ile katılanlar vekilinin temyiz davası istekleri hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
B-Sanıklar ... ile ... hakkında birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)... ile sanıklar ... ve ..."nın aralarında arazi ihtilafından kaynaklı husumet bulunması, olay günü ..."nin ihtilaf konusu olan araziyi çapalamaya gitmesi ve sanıkların motorsiklet ile anlaşmazlık bulunan araziye gelerek tehdit eyleminde bulunmaları şeklinde gerçekleştiği kabul edilen olayda, katılan sanıklar ... ve ..."ın nasıl bir iştirak iradesi ile birlikte tehdit eylemini gerçekleştirdikleri, birlikte suç işleme kararına ne şekilde ulaştıkları hususları denetime olanak verecek şekilde tartışılıp açıklanmadan, yetersiz gerekçe ile sanıklar hakkında silahla birlikte tehdit suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
2)Kabule göre ise;
a-Sanıklardan ..."ın kendilerine ait olan ve daha önce sürmüş oldukları araziye gelen halası ..."in bilgileri dışında mısır ektiğini, aralarında arazi anlaşmazlığının bulunduğunu belirtmesi, sanık ..."nın eniştesi olan diğer sanık ..."ın da sanık ..."nın beyanını doğrulaması, olayın karşı tarafı olan ... ile ..."nin eşi olan temyiz dışı katılan ..."in de sanıklarla aralarında arazi anlaşmazlığının bulunduğunu kabul etmeleri karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak, sonucuna göre sanıklar hakkında TCK"nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
b-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile sanıklar müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.