17. Hukuk Dairesi 2016/13171 E. , 2019/8885 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R -
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu davacıların sevk ve idaresindeki aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası neticesinde vefat ettiğini belirterek, desteğin eş şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatını davalıdan tahsilini belirsiz alacak davası ile talep etmiş, birleşen davada ise desteğin çocukları olan; ... 1.678,16 TL, ... 2.035,30 TL, ... 4.633,71 TL destekten yoksun kalma tazminatını davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacılar vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde; 6100 Sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Davacı ... için 1.678,16 TL, davacı ... için 2.035,30 TL maddi tazminat talep etmiş, mahkemece davacılar lehine davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden temyiz eden davacılar ... ve ... lehine hüküm altına alınan miktar bakımından kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden; davacılar ... ve ... lehine hükmedilen tazminata ilişkin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Birleşen dosyadaki davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir.
Mahkemece her bir davacı bakımından lehine ayrı ayrı vekalet ücreti yerine tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK."nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK."nun 438/7 maddesi uyarınca maddi tazminat hükümlerinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davanın davacıları ... ile ... vekilinin temyiz isteminin, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davadaki davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile vekalet ücretine ilişkin olan (e) bendindeki hüküm fıkrasındaki "1.001.70 TL nisbi vekalet ücretinin AAÜT"nin 3/1 maddesi gereğince hükmedilmesi gereken maktu vekalet ücretinin altında kaldığından 1.800,00 TL maktu vekalet
ücreti" ibaresinden sonra gelecek şekilde "ile davacı ...’in kendisini vekille temsil ettirdiğinden 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 03/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.