2. Ceza Dairesi 2018/5852 E. , 2019/8370 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Beraat, düşme, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I-Sanık ... hakkında müşteki ... ve katılan ..."a karşı konut dokunulmazlığını bozma suçundan verilen karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 5. fıkrasına göre verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların, aynı Kanun maddesinin 12. fıkrası uyarınca itiraza tabi olduğu, bu kararların temyizi mümkün olmadığı ve 5271 sayılı CMK"nın 264. maddesine göre de Kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından sanık müdafiinin temyiz dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için hükmün isteme uygun olarak incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
II-Sanık ... hakkındaki düşme ve beraat kararları nedeniyle vekalet ücretine yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2013 tarih ve 2011/5.MD-137 E.-2013/58 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere aynı davada yargılandığı bir suçtan beraat eden, diğer suçtan ise mahkum olan sanık hakkında, müdafii tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından, beraat ettiği suç açısından vekalet ücretine hükmedilmesine gerek olmadığının anlaşılması karşısında, müştekiler ... ve ... yönünden beraat kararları verilen konut dokunulmazlığını bozma ve müşteki ... yönünden düşme kararı verilen hırsızlık suçları bakımından sanık lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Bozma üzerine yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
III-Sanık hakkında müşteki ..."ya yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükme karşı yapılan temyiz isteminin incelenmesinde;
Müştekinin 03/04/2017 günlü dilekçe ile zararının sanıklar tarafından giderildiğini belirtmiş olmasına rağmen, sanığın 03/04/2017 günlü duruşmada, atılı suçu kabul etmediğinden müştekinin zararını da gidermek istemediğini beyan etmiş olması karşısında; müştekinin zararının diğer sanıklar tarafından giderildiği, suçu kabul etmeyen sanığın, zararın giderilmesi hususunda herhangi bir katkısının olmadığı, dolayısıyla TCK"nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma imkanı bulunmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarının uygulanması hususunda bir karar verilmemiş ise de, anılan madde ve fıkrada belirtilen hak yoksunluklarının uygulanması hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olup, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren, 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş,dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Hüküm tarihinde farklı yargı çevresinde bulunan sanığın... No"lu ... Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olduğunun UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında; sanığa duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün açıklandığı 27/03/2018 tarihli duruşmada hazır edilmeyerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas- 2009/13 Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde kovuşturma evresinde zararın diğer temyiz dışı sanıklar tarafından giderildiği ve adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşılan sanık hakkında, 5271 sayılı CMK"nın 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, “..mağdurun zararını tazmin etmediği anlaşıldığından hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yasal olarak yer olmadığına...” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.