Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/9230 Esas 2019/17306 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9230
Karar No: 2019/17306
Karar Tarihi: 30.09.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/9230 Esas 2019/17306 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2019/9230 E.  ,  2019/17306 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) Müşteki hakkında olayın hemen ardından aldırılan Erdek Neyyire Sıtkı Devlet Hastanesinin 13.04.2012 tarihli adli muayene raporunda; müştekide sol üst kadran lateralde 2 tane, umblikal bölgede 1 tane, sol femoral bölge lateral kısımda 2 tane olmak üzere 5 kesi bulunmakta olduğu ve kesilerin genel cerrrahi uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerektiğinin belirtildiği, müştekinin Bandırma Devlet Hastanesine sevk edildiği, Bandırma Devlet Hastanesi Genel Cerrahi servisinin 13.04.2012 yatış ve 16.04.2012 çıkış tarihli epikriz raporunda; müştekinin 5-6 saat önce kesici delici aletle yaralandığının, 1 saattir kan kustuğunun, ön tanının GİS kanaması olduğunun, bildirildiği ve yine aynı hastane tarafından 16.04.2012 düzenlenen raporda; müştekinin geçici raporunda belirtilen kesici- delici alet yaralarının toraks ve batına nafiz olmadığı, bu sebeple; yaralamadan dolayı oluşan kesilerin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olduğunun, hayati tehlike geçirmediğinin, ancak müştekinin saat 17.00 sıralarında olayın stresine bağlı (Stres Ülseri) sebebiyle mide kanaması geçirdiğinin bu nedenle müştekinin hayati tehlike geçirdiği belirtilmiş, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 15.05.2015 tarihli raporunda ise sadece müştekinin geçirmiş olduğu mide kanaması ile sanığın gerçekleştirdiği yaralama eylemi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı değerlendirilmiş, bu haliyle müştekide tespit edilen 5 adet bıçak yaralanmasının nitelikleri, batına nafiz olup olmadıkları, ne şekilde basit tıbbi müdahale ile giderilip giderlemeyeceğinin açık olarak belirtilmediği anlaşıldığından Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan bu hususları da içerir şekilde ayrıntılı rapor alınması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre;
    2) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı
    kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.


























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.