11. Hukuk Dairesi 2016/13624 E. , 2018/6902 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18/05/2016 tarih ve 2015/294-2016/469 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili ve davalı ... A.Ş. vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 06.11.2018 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillerinin murisleri ... ve ... ’in 28.11.2011 tarihinde banyo yapmakta iken karbonmonoksit zehirlenmesi neticesi vefat ettiklerini, davalı ... A.Ş.’nin tüp üreticisi olduğunu, davalı ... şirketinin ise ... Zorunlu Sorumluluk Sigorta Poliçesini düzenlediğini, davalı ... şirketince müvekkillerine 50.000 TL ödeme yapıldığını, müvekkillerinin maddi ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile anne ... için çocukları ... ve ...’in desteğinden yoksun kalması nedeniyle her bir çocuk için 500 TL olmak üzere 1.000,00 TL, baba ... için çocukları ... ve ...’in desteğinden yoksun kalması nedeniyle her bir çocuk için 500 TL olmak üzere 1.000,00 TL, her bir müteveffa için harcanan 1.500,00 TL"den toplam 3.000,00 TL cenaze ve defin masrafı, anne Ayla için çocukları ... ve ...’in ölümü nedeniyle her bir çocuk için 50.000 TL olmak üzere 100.000,00 TL manevi, baba ... için çocukları ... ve ...’in ölümü nedeniyle her bir çocuk için 50.000 TL olmak üzere 100.000,00 TL manevi, davacı kardeşler
bakımından kardeşleri ...’in ölümünden dolayı 20.000 TL, ...’in ölümünden dolayı 20.000 TL olmak üzere her bir davacı kardeş için ayrı olmak üzere 40.000’er TL manevi tazminatın faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini anne ve baba yönünden artırmıştır.
Davalı ... şirketi vekili, hasar ihbarı üzerine müvekkilince 50.000,00 TL destek tazminatı ödendiğini ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... LPG Dağıtım A.Ş. vekili, davacıların murislerinin ölümünün karbonmonoksit zehirlenmesinden kaynaklandığını, müvekkiline ait olduğu iddia edilen tüpte imalat hatası bulunmadığını, zehirlenmeye neden olayın şofbenden kaynakladığını, dosyada mevcut olay yeri tespit tutanağı ve davacıların ceza soruşturması sırasında verdikleri ifadeler incelendiğinde şofbenin davacı ... tarafından takıldığını, baca bağlantısının bulunmadığını, banyodaki havalandırma penceresinin kapalı olduğunu, ölüme sebebiyet veren olay ile müvekkili şirkete ait olduğu iddia olunan tüp arasındaki illiyet bağını davacı ..."in kusurlu eyleminin kestiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacı baba ... tarafından şofbenin, baca bağlantısı olmadan monte edildiği, şofbenden sızan gazın banyo içerisine dolarak çocukların karmonmonoksit zehirlenmesinden vefat etmesine neden olduğu, şofbende kullanılan tüpün 18.11.2011 tarihli satış fişine göre davalı ... AŞ’nin bayisi tarafından satılmış olduğunun anlaşıldığı, bayilerin tüpün bağlandığı yerin yeterli koşulları taşıyıp taşımadığını denetleyerek satımı gerçekleştirmesi ve tüpü bağlaması gerekeceği, herhangi bir eksiklik gördüğünde tüketiciyi uyarması, uyarıya rağmen eksiklikleri gidermezse gerektiğinde tüpü takmaması gerekeceği, davalı ... A.Ş.’nin havalandırması da uygun olmayan banyodaki bir cihaza tüp bağladığı, bu konuda bayilerine gerekli ve yeterli eğitimi vermediği için kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı ..."in 41.928,37 TL, davacı ..."in 33.384,41 TL destekten yoksun kalma tazminatı alacağının faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı ..."in 3.000 TL, davacı ..."in 3.000 TL, davacı ... ... (Gedik)"in 1.000 TL, ..."in 1.000 TL, ..."in 1.000 TL, ..."in 1.000 TL olmak üzere toplam 10.000 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalı ... LPG Dağıtım Tic. ve San A.Ş" den tahsiline, davacıların fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili ve davalı ... A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... A.Ş. vekilinin aşağıdaki (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, karbonmonoksit zehirlenmesine bağlı ölüm nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davalı ... A.Ş. vekili, tüpte imalat hatası bulunmadığını, zehirlenmeye neden olayın şofbenden kaynakladığını, dosyada mevcut olay yeri tespit tutanağı ve davacıların ceza soruşturması sırasında verdikleri ifadeler incelendiğinde şofbenin davacı ... tarafından takıldığını, baca bağlantısının bulunmadığını, banyodaki havalandırma penceresinin kapalı olduğunu, ölüme sebebiyet veren olay ile müvekkili şirkete ait olduğu iddia olunan tüp arasındaki illiyet bağını davacı ..."in kusurlu eyleminin kestiğini savunmuştur.
Dosya içinde mevcut ... 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/217 E. 2012/328 K sayılı kararı incelendiğinde, maktullerin ... ve ... , müştekinin ..., sanığın ... olduğu, suçun taksirle ölüme neden olma olduğu, mahkemece sanık
ve yakınlarının dava konusu evde 2011 yılı Temmuz ayından itibaren kiracı olarak oturdukları, evde kurulu bulunan şofbenin bağlantısının eve taşındıktan 1 hafta sonra sanık tarafından yapıldığı, şofbeni kurarken sanığın baca bağlantısı yapmadığı, şofbeni bu hali ile kullandıkları, ... Adli Tıp Kurumu’nun 29.2.2012 tarihli raporuna göre maktullerin ölüm sebebinin karbonmonoksit zehirlenmesine bağlı olduğu, ölüm üzerine etkili başkaca bir nedenin tespit edilemediğinin bildirildiği, sanığın taksirli hareketi sonucu iki kızının ölümüne sebebiyet verdiği, sanığın yaşadığı mağduriyet gözetildiğinde cezaya hükmedilmesinin gereksiz olacağı gerekçesiyle TCK’nın 22/6. maddesi uyarınca sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 08.10.2012 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Bu durumda mahkemece söz konusu ceza mahkemesi kararı, ceza dosyası içinde yer alan olay yeri tespit tutanağı ve davacıların ceza soruşturması sırasında verdikleri ifadeler ile dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı tarafın olaydaki müterafik kusuru belirlenerek, buna göre davalı ... A.Ş’nin sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken anılan hususlar üzerinde durulmadan, yazılı şekilde davalı ... AŞ’nin tam kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı ... A.Ş yararına bozulması gerekmiştir.
3-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine gelince mahkemece, davalı ... A.Ş olayda tam kusurlu kabul edilmesine rağmen taktir olunan manevi tazminat miktarları davacıların uğradığı zararları giderir mahiyette ve hakkaniyete uygun oranlarda olmayıp azdır. 22.06.1966 tarih ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda etraflıca açıklandığı üzere, manevi tazminat ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarara uğrayan kişinin manevi ızdırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır. Manevi tazminatın kapsamını takdir hakkı, kural olarak hakime aittir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, hak ve adalete uygun davranmalı, hukuk biliminden yararlanmalı, toplumun sosyal, ekonomik ve moral yapısını ve özellikle de somut olayın koşullarını gözetmelidir. Takdir edilecek tutar, bir yandan manevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise zarar gören açısından zenginleşme aracı olmamalıdır. Buna göre yukarıdaki bentte davalı ... A.Ş’nin müterafik kusur savunması ile ilgili olarak yapılan bozma gerekçesi de nazara alınarak davacıların talep ettiği manevi tazminatın da bu kusur bölüştürmesine göre belirlenmesi gerekmekte olup davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 08/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.