15. Ceza Dairesi Esas No: 2019/7194 Karar No: 2020/9921 Karar Tarihi: 08.10.2020
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/7194 Esas 2020/9921 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın, danışmanlık hizmeti nedeniyle katılanın eşi tarafından sanığa tahsis edilen aracı vermekte direnmesi sonucu hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen davada, mahkeme sanığın beraatına karar vermiştir. Katılanın temyiz başvurusu sonucu incelenen dosyaya göre, araç fiilen sanıkta bulunduğu ve mülkiyeti ile ilgili durumun özel hukuk hükümlerini ilgilendiren yönü dışında, Türk Ceza Kanunu açısından güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacak biçimde hareketlerin şüpheli bulunmadığı gerekçesiyle katılanın temyiz talebi reddedilmiştir. Kararda CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat verildiği belirtilirken, güveni kötüye kullanma suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu maddesi 157 olup, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmanın niteliği ve koşulları da açıklanmaktadır.
15. Ceza Dairesi 2019/7194 E. , 2020/9921 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Katılanın yönetim kurulu başkanı olduğu .... San. Dış Tic. A.Ş.’de, katılanın eşi olan .... hayatta iken, sanığın danışman olarak hizmet verdiği, sanığın danışmanlık hizmeti nedeniyle, katılanın eşi ....’nin şirketlerine ait ....plaka sayılı aracı sanığa tahsis ettiği, katılanın eşi ....’nin vefatından sonra, danışmanlık konusunda şirket ile sanık arasındaki iş birlikteliğinin sona erdiği, sanığa bu durum bildirilerek, .... plaka sayılı aracı şirkete geri vermesi gerektiği söylenmesine rağmen, sanığın aracın kendisine ait olduğunu ve vermeyeceğini söylediği, bu surette sanığın üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; sanık savunması, katılan beyanı, tanıklar beyanı ve tüm dosya kapsamından, şikayete konu olan aracın fiilen sanıkta bulunduğu, bu aracın edinilmesi ile ilgili süreçte yaşandığı ileri sürülen hususların ve beyanların, aracın muvazaalı bir şekilde şirket adına tescil edilmesi sağlanmış olsa dahi aracın fiilen sanığın kullanımında olduğu ve herkesçe ona ait olarak değerlendirildiği bir süreçte yaşanan tüm hadiseler ve aracın mülkiyeti ile ilgili durumun özel hukuk hükümlerini ilgilendiren yönü dışında, Türk Ceza Kanunu açısından güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacak biçimde hareketlerin şüpheli bulunduğu, sanık ile katılan arasındaki ilişkinin hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluştuğuna, cezalandırılması gerektiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 08.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.