Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/16995 Esas 2016/5043 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16995
Karar No: 2016/5043
Karar Tarihi: 21.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/16995 Esas 2016/5043 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı banka ile davalı arasında 2006 yılında genel kredi sözleşmesi imzalandığı ve davalının bu sözleşmeye kefil olduğu belirtilmektedir. Ancak takip edilen kredi borcunun hangi sözleşmeden kaynaklandığına dair açıklık bulunmamaktadır ve mahkemece yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulmuştur. Bu nedenle karar bozulmuş ve yeni bir inceleme istenmiştir. Kanun maddeleri hakkında herhangi bir bilgi verilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2015/16995 E.  ,  2016/5043 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 28/04/2015
NUMARASI : 2013/710-2015/323

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı asil tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi gereğince kredi kullandırıldığını, davalının 27.03.2006 tarihli genel kredi sözleşmesini 10.000 tl kefalet limiti ile kefil olarak imzaladığını, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, dava dışı asıl borçlunun imzaladığı sözleşmeye 2006 yılında bir defaya mahsus olarak kefil olduğunu, bu sözleşmeye dayanılarak 2013 yılında kredi çekildiğini, bu krediden sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından dava dışı ..."ye genel kredi sözleşmesi gereğince kredi kullandırıldığı, borcun muaccel hale geldiği, taraflar arasında imzalanan 27.03.2006 tarihli genel kredi sözleşmesine davalının 10.000 TL limitle müteselsil kefil olduğu, davalının kefalet limiti ile borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, şartları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve davalı asil tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı banka ile dava dışı ... arasında 27.03.2006 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalanmış olup, davalı sözleşmeyi kefil olarak imzalamıştır. Öte yandan davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında 14.02.2013 tarihinde 16.000 TL bedelli genel kredi sözleşmesi de imzalandığı, bu sözleşmede davalının imzasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, takibe konu kredi borcunun hangi sözleşme ya da sözleşmelerden kaynaklandığı hususunda bir açıklık bulunmamaktadır.
Bu durumda mahkemece anılan bu husus ve davalının savunması üzerinde durularak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.