20. Hukuk Dairesi 2017/4442 E. , 2018/8287 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dilekçesinde; davalının ......çiftliği içinde bulunan 1090, 1092, 1093, 1225 ve 1226 nolu parsellerin maliki olduğunu, maliki olduğu taşınmazların Aralık 2007 - Mart 2008 aylarına ait aidat (ortak gider) borçlarını ödememesi nedeniyle hakkında ...İcra Müdürlüğünün 2008/2193 Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı/borçlunun % 40"dan az olmamak üzere icra-inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/325 Esas sayılı dosyasında ise davacı taraf ..."in ödemediği aidat borçları nedeni ile takip yapmış, davalının itirazı üzerine açtığı itirazın iptali davası dosyalar arasındaki hukuki ve fiili irtibat nedeni ile birleştirilmiştir.
...Sulh Hukuk Mahkemesi 2008/860 Esas ve ... 2009/324 Esas sayılı dosyaları ile yetkisizlik kararı vermiş; Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2011/8827-16404 E.K. ile " ...İcra Müdürlüğünün 2008/ 2193 sayılı icra dosyasında icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş olduğundan mahkemenin açılmış olan itirazın iptali davasında öncelikle bu itirazı inceleyip davayı sonuçlandırması gerekirken belirtilen husus üzerine durulmaksızın değişik gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyulması sonrasında mahkemece verilen davanın reddine ilişkin karar Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2013/2295-4869 E.K. sayılı kararı ile "davaya konu ...Evleri sitesinin birden fazla parsel üzerinde ve bu parsellerin her birinde kat irtifakının kurulduğu, davaya konu alacağın bu parsellere yapılan ortak harcamalardan kaynaklandığı, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uyarınca toplu yapı yönetimine de geçilmediğine göre dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan HUMK"nın hükümleri uyarınca davanın değeri dikkate alınıp site ortak giderlerinin tahsili amacıyla yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali davasında Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uygulanmayıp genel hükümlere tabi olduğu, bu haliyle davanın konusunun para alacağının tahsiline ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Davanın açıldığı ve karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı TBK"nın 73. maddesi para borçlarına ait ödemenin alacaklının yerleşim yerinde yapılacağını düzenlendiğinden davacının yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu, somut olayda davacının kendi yerleşim yerinde icra takibini başlattığı dolayısıyla usulüne uygun ve yetkili icra dairesinde icra takibinin yapıldığı anlaşıldığına göre, mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yerinde bulunmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bu defa bozma ilamına uyulması sonrasında; davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile, ...İcra Müdürlüğünün 2008/2193 E. sayılı dosyasının 2.200,00.-TL asıl alacak, 34,08.-TL faiz olmak üzere toplam 2.234,08.-TL alacağa yapılan takibe vaki davalı itirazının iptali ile, takibin asıl alacak 2.200,00.-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacak 2.200,00.-TL"nin %40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile, ...İcra Müdürlüğünün 2008/2192 E. sayılı dosyasının 1.190,00.-TL asıl alacak, 17,96.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.207,96.-TL alacağa yapılan takibe vaki davalı itirazının iptali ile, takibin asıl alacak 1.190,00.-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak 1.190,00.-TL"nin %40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olup olmadığı anlaşılamamıştır.
Kat Mülkiyeti Kanununun 17. maddesinin 3. fıkrası, "Kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır." hükmünü amirdir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanabilmesi için dava konusu taşınmazın tek parsel üzerinde kurulmuş bulunması ve üzerinde kat mülkiyeti tesis edilmiş olması, tek parsel üzerinde kurulmuş olmakla birlikte, henüz kat mülkiyeti tesis edilmemiş bulunan ve ancak; kat irtifakı tesis edilmiş bulunan anataşınmazlarda inşaatın fiilen tamamlanmış olması ve en az 2/3"ünün fiilen kullanılmaya başlanmış olması gerekir. Bu durumda iki şartın aynı anda oluşması gerekir. Yani kat irtifaklı anataşınmazın inşaatının tamamen bitirilmiş olması ve aynı zamanda en az 2/3"ünde fiilen iskan edilmiş olması gerekir. Birden fazla parsel üzerinde kurulmuş bulunan sitelerde ise Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanabilmesi için yukarda belirtilen şartlarla beraber toplu yapı yönetimine geçilmiş olması gerekir. Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediğinin anlaşılması halinde ise uyuşmazlıkta kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Buna göre görev hususu da genel hükümler uyarınca belirlenmelidir.
Dosya kapsamından mahkemenin görevli olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Görev hususu kamu düzenine ilişkindir. Bu durumda, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; öncelikle taraflara sitenin bulunduğu parsel numaraları sorulmak suretiyle sitenin bir parsel üzerinde kurulu olup olmadığı, müstakil yönetim planı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, sitenin tüm bağımsız bölümlerini gösterir tapu kaydı ile yönetim planı dosya arasına alınmalıdır, Ayrıca yapının fiilen tamamlanmış ve bununla birlikte bağımsız bölümlerin üçte ikisinin fiilen kullanılmaya başlayıp başlamadığı hususlarının ise yerinde yapılacak keşif ile tespit edilerek görev hususunun belirlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/12/2018 günü oybirliği ile karar verildi.