7. Hukuk Dairesi 2013/16534 E. , 2014/647 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İskenderun 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 25/12/2012
Numarası : 2010/660-2012/1300
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı , davalı işyerinde takım sözleşmesine tabi olarak tahmil tahliye işçisi olarak çalıştığını, iş akdini işçilik haklarının ödenmemesi nedeniyle haklı nedenle feshettiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
Davalı, davacının takım sözleşmesine tabi olarak saat ücreti üzerinden yevmiyeli olarak çalıştığını, tüm haklarının ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının, iş akdinin, davacı tarafından, haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının davalı işyerinde takım sözleşmesi ile 15 günlük vardiyalar halinde çalıştığı ve çalıştığı gün kadar sigorta bildirimi yapıldığının taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Buna rağmen, mahkemece, davacının hizmet süresini takvim gününe göre hesaplayıp kıdemini 4 yıl 4 ay 7 gün olarak bulan bilirkişi hesabının hükme esas alınması hatalıdır. Davacının kıdeminin fiilen çalıştığı ve sigortaya bildirilen gün kadar olduğunun kabulü ile yeniden hesaplanması gerekirken hatalı raporun hükme esas alınması bozmayı gerektirmiştir.
2-Fazla çalışma ücretlerinin hesap yöntemi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 41 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir.
Kanunda öngörülen yüzde elli fazlasıyla ödeme kuralı nispi emredici niteliktedir. Tarafların sözleşmeyle bunun altında bir oran belirlemeleri mümkün değilse de, daha yüksek bir oran tespiti olanaklıdır.
Fazla çalışma ücretinin son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir. Yargıtay kararları da bu yöndedir. Bu durumda fazla çalışma ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz. İstek konusu dönemler açısından da ücret miktarlarının tespit edilmesi gerekir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekir. Ancak işçinin işyerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanılması gibi durumlarda, meslek kuruluşundan bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir.
İşçinin normal çalışma ücretinin sözleşmelerle haftalık kırbeş saatin altında belirlenmesi halinde, işçinin bu süreden fazla, ancak kırkbeş saate kadar olan çalışmaları “fazla sürelerle çalışma” olarak adlandırılır (İş Kanunu, Md. 41/3). Bu şekilde fazla saatlerde çalışma halinde ücret, normal çalışma saat ücretinin yüzde yirmibeş fazlasıdır.
4857 sayılı Yasanın 41 inci maddesinin dördüncü fıkrası, işçiye isterse ücreti yerine serbest zaman kullanma hakkı tanımıştır. Bu süre, fazla çalışma için her saat karşılığı bir saat otuz dakika, fazla süreli çalışmada ise bir saat onbeş dakika olarak belirlenmiştir. Bu sürelerin de sözleşmelerle attırılması mümkündür.
Parça başına veya yapılan iş tutarına göre ücret ödenen işlerde, fazla çalışma süresince işçinin ürettiği parça veya iş tutarının hesaplanmasında zorluk çekilmeyen hallerde, her bir fazla saat içinde yapılan parçayı veya iş tutarını karşılayan ücret esas alınarak fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma ücreti hesaplanır. Bu usulün uygulanmasında zorluk çekilen durumlarda, parça başına veya yapılan iş tutarına ait ödeme döneminde meydana getirilen parça veya iş tutarları, o dönem içinde çalışılmış olan normal ve fazla çalışma saatleri sayısına bölünerek bir saate düşen parça veya iş tutarı bulunur. Bu şekilde bulunan bir saatlik parça veya iş tutarına düşecek bir saatlik normal ücretin yüzde elli fazlası fazla çalışma ücreti, yüzde yirmibeş fazlası ise fazla sürelerle çalışma ücretidir. İşçinin parça başı ücreti içinde zamsız kısmı ödenmiş olmakla, fazla çalışma ücreti sadece yüzde elli zam miktarına göre belirlenmelidir.
Somut olayda mahkemece, davacının saat başı ücreti ile çalıştığı bu nedenle çalıştığı her saat için hak ettiği ücreti aldığı gözetilerek sadece %50 zamlı ücret hesabı yapılması gerekirken, mesai ücretinin 1,5 katı olarak hesap yapan hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alınması bozma nedenidir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde, davalıya iadesine, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.