20. Hukuk Dairesi 2017/3323 E. , 2018/8286 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu 02/12/2009 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının 1339 sayılı parselde kayıtlı F tipi 71 nolu dubleks meskenin davalının ise G Tipi 71 nolu meskenin maliki olduğunu, davacının site işletme projesine ve site yönetim planına uygun olarak evin sağ tarafından itibaren 165. sokağa kadar evinin kapısının önündeki ... manzarasını seyredebilecek şekilde merdiven duvar ve duvar üstü demir parmaklıklar yaptığını, yine kooperatifin rögarla teğet olacak şekilde yapılan duvara ilaveler yaparak duvarı yükseltip duvarın içini moloz ve toprakla doldurmak suretiyle müdahalede bulunduğunu ve davacının kapısının önüne ... manzarasını kapattığını, davalının yaptırdığı demir kapıları defalarca kilitlediğini ve davacının evine girişine engel olduğunu, iddia ederek moloz ve toprak dökülerek kapatılan betonun açılıp eski hale getirilmesine, sökülen demirlerin yıkılıp kaldırılan davanın demir parmaklıkların merdivenlerin, site işletme projesine ve site yönetim planına uygun şekilde yaptırılmasına, dilekçenin 3. bendinde belirtilen işlerin eski hale getirilmesine, olmaz ise 3.000 TL yapım bedelinin davalıdan tahsiline, davacının kapı önündeki bahçe duvarının yıkılıp kaldırılmasına ... manzarasını kapatamayacak şekilde yeniden yaptırılıp eski hale getirilmesine olmaz ise 2.000 TL yapım bedelinin tahsiline, davalı müdahalesinin önlenmesine davalıya bahçenin sitenin ortak yerleri olduğunun bildirilmesine davacının 4.000,00 TL zararının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... karşı dava dilekçesinde özetle; yolun alt kısmında kayma tehlikesi bulunduğundan evinin arkasında bulunan bahçesine kademelendirmek sureti ile setler yaptığını, davacının 2009 yılında Temmuz ayında bahçesine yaptırdığı duvarları yıktırdığını ve ağaçlarını kestiğini beyanla ağaç bedeli de dahil olmak üzere 2000 TL maddi ve 2500 TL manevi tazminatın davacı - karşı davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece asıl dava yönünden kısmen kabulü ile ... ili, ... ilçesi, Göltürkbükü mahallesi 1339 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan davalıya ait G-72 numaralı bağımsız bölüm ve çevresinde imal edilen 11/08/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda bildirilen;
Vaziyet planında mor renk (B) harfi ile gösterilen demir kapı/korkuluk imalatının, mavi renk (E) harfi ile gösterilen takribi 7,00 m uzunluğunda ve ortalama 1,20 m yüksekliğindeki duvar imalatı ve arkasındaki 6,00 metreküp dolgu imalatının kal"i ile onaylı mimari proje ve vaziyet planına uygun eski hale iadesine, yıkım için davalıya 45 gün süre verilmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karşı dava yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık elatmanın önlenmesi ve projeye aykrılıkların giderilmesi; karşı dava ise maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1) Davacının projeye aykırılıkların giderilmesi istemleri yönünden,
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 18. maddesine göre kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kurallarına uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüdürler. Öte yandan aynı Kanunun 19. maddesinin ikinci fıkrasında da kat maliklerinden birinin anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesis yapması diğer kat maliklerinin rızasının bulunması koşuluna bağlanmış, kendi bağımsız bölümlerinde ise anayapıya zarar vermemek kaydı ile diğer kat maliklerinin rızasına gerek olmadan onarım, tesis ve değişiklik yapması mümkün kılınmıştır.
Mahkemece taşınmazın kat mülkiyetine esas olan tapu kaydı, yönetim planı ile mimari projesi ve tadilat projesi ilgili yerlerden getirtilerek, geçerli mimari projeye aykırılık oluşturan değişikliklerin neler olduğu ve ne şekilde projeye uygun hale getirilecekleri, aykırılıkların ve eski hale getirmenin bağımsız bölümlerin sağlamlığına olumsuz bir etkisi olup olmadığı hususunda mahalinde uygulanıp mimari projenin uygulanmasını izlemeye ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu aldırılarak taraf delilleri ve gerektiğinde tanık beyanları da değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ayrıca infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2) Davalı karşı davacının manevi tazminat istemi yönünden; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek-1. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği hükme bağlanmış olup manevi tazminat davası Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanmasından kaynaklanmadığından; anılan Kanun maddesinin bu istem yönünden uygulama imkanı bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Manevi tazminat istemi, şahıs varlığı haklarına ilişkin olup, davanın bu niteliğine göre davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan, mahkemece manevi tazminat istemi yönünden dosyanın tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek reddi yönünde karar verilmesi yerinde değildir.
3) Davalı - karşı davacının maddi tazminat istemi yönünden; temyize konu miktar karar tarihi itibarıyla 2.190,00.-TL"sini geçmemektedir.
HUMK"nın 5219 sayılı Kanun ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 2.190,00.-TL"yi geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci ve ikinci bentlerde açıklanan nedenlerle, tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle, HUMK"nın 5219 sayılı Kanunla değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 2.190,00.-TL"yi geçmeyen kararlar kesin olduğundan davalı - karşı davacının miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 17/12/2018 günü oy birliği ile karar verildi.