15. Hukuk Dairesi 2015/3403 E. , 2015/4632 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Malatya 3. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :10.06.2014
Numarası :2013/416-2014/590
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, ilâma dayalı icra takibi sonucu yapılan ödemenin, ilâmın Yargıtay incelemesiyle bozulduğu, ödenen tutarın faiz getirisinden mahrum kalındığından bahisle şimdilik kaydıyla 25.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmış, dava değeri 64.002,46 TL"ye arttırılmak ve dava tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesi biçiminde ıslah edilmiştir.
Davalı vekili, mahkeme ilâmı gereğince yapılan ödemenin zararı istemiyle açılan davada hukuki dayanak bulunmadığı gibi davacının kendilerine borcu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan asıl ve ek raporlara göre davanın ıslah olunan değer tutarı 64.002,46 TL"nin ıslah tarihinden itibaren ticari faiziyle tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiş, karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce 1998/473 Esas nolu davada verilen 09.03.2010 tarihli kararın 06.04.2010 tarihinde eldeki davada davacı olan kooperatif aleyhine takibe konulması üzerine 15.126,00 TL asıl alacak, faiziyle birlikte toplam 30.024,00 TL"nin takip dosyasına ödenmesinden sonra takip dayanağı ilâmın Dairemizce yapılan temyiz incelemesiyle bozulduğu, bozma sonrası kesinleşen ilâma göre ise davacı kooperatiften 2003/199 Esas sayılı davada dava tarihinden itibaren yasal faiziyle 11.490,32 TL, birleşen 1998/506 Esas sayılı davada ise dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle 6.638,95 TL"nin tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır. Hükme dayanak bilirkişi raporunda, kesinleşen asıl alacak tutarlarının dava tarihlerinden itibaren faizleri ile vekâlet ücreti, yargılama giderinin faizleri toplamı hesaplanmış, ödenen miktarın dava tarihine kadar tutan işlemiş faiziyle aradaki farkın davacı zararını oluşturduğu sonucuna varılmıştır. Her ne kadar bilirkişiler, bozmadan sonra davacının icranın iadesini istemeden aradan geçen uzunca süreden sonra bu davayı açmasının iyiniyetli olmadığını, yapılması gerekenin, kesinleşen ilâmlara göre tüm alacak ve icra masraflarının birlikte hesaplanmasından sonra davacının yaptığı ödemenin de faizi hesaplanıp öncelikle faizden artarsa ana paradan mahsubunın yapılması gerektiğini belirtmişler ise de mahkemece bu görüşe itibar edilmemiştir. Hemen belirtilmelidir ki, İİK"nın 40. maddesi hükmünce takip dayanağı ilâmın Yargıtay"ca bozulması üzerine icranın iadesi istenebilir ise de 15.10.1960 tarih ve E/3-12, K.12 sayılı HGK kararı uyarınca borçlunun icranın iadesini istememesi durumunda fazla ödemesini sebepsiz zenginleşme hükümlerince geri istemesi herzaman mümkündür. Mahkemenin, bilirkişilerce belirtilen ve az yukarıda değinilen doğru hesaplama yöntemine ilişkin kanaatlerini kabul ederek, kesinleşen son ilâma göre Malatya 3. İcra Müdürlüğü"nün 2000/1310 sayılı takip dosyasına yapılması gereken ana para, işlemiş faiz, yargılama ve icra giderleri hesaplattırılarak bundan davacı tarafından ödenen 30.024,37 TL"nin ödeme tarihinden faiziyle ve masraf tutarları toplamı bulunup mahsup edildikten sonra kalan miktara hükmetmesi gerekirken bu hususun gözden kaçırılarak yazılı biçimde karara varması doğru olmamıştır.
O halde yapılması gereken iş, bilirkişilerden ek rapor alınarak yukarıda açıklandığı biçimde hesaplama yaptırmak ve sonucuna uygun hüküm kurmaktan ibarettir.
Karar, bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarını kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 30.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.