Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/2449 Esas 2020/4859 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/2449
Karar No: 2020/4859
Karar Tarihi: 12.10.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/2449 Esas 2020/4859 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2017/662 esas sayılı dosya kapsamında yapılan yargılamada, sanığın TCK'nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Sanık, yargılama sürecinde herhangi bir itirazda bulunmamıştır. Ancak, temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan incelemede, hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık ve müdafiinin duruşmalı inceleme istemleri reddedilmiştir.
Yapılan inceleme sonucunda, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı belirlenmiştir.
Ancak, Segbis vasıtasıyla kaydedilen sanık savunmalarına ilişkin Segbis çözüm tutanağı düzenleyen bilirkişiye ödenen ücretin yargılama gideri olarak sanığa yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi kanuna aykırıdır. Bu itibarla, hükmün düzeltilerek onanması kararı verilmiştir.
Kararda, TCK'nın 314/2, 62, 53/1-
16. Ceza Dairesi         2020/2449 E.  ,  2020/4859 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.01.2019 tarih ve 2017/662 - 2019/16 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi ile TCK"nın 53/1-2-3, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık ve müdafiinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK"nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 30.10.2017 tarih ve 2017/177084 soruşturma sayılı iddianamesiyle 02.08.2017 tarihinde yakalama kararı düzenlenerek açılan kamu davası neticesinde Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/662 esas sayılı dosyası kapsamında yakalanan ve bu şekilde soruşturma aşamasında herhangi bir ifadesi veya beyanı bulunmayan sanık hakkında TCK’nın 62. maddesinin uygulanmaması gerekçesinde hatalı olarak sanığın etkin pişmanlık kapsamında soruşturma aşamasında avukat huzurunda ve Cumhuriyet savcısı önünde verdiği ifadelerden dönmesinin yazılması sanığın yargılama aşamasında sergilediği aynı husustaki davranışları nazara alındığında sonuca etkili görülmemiştir.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
    Duruşmada Segbis vasıtasıyla kaydedilen sanık savunmalarına ilişkin Segbis çözüm tutanağı düzenleyen bilirkişiye ödenen ücretin yargılama gideri olarak sanığa yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMK"nın 303/1 maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin kısım bütünüyle çıkartılarak yerine “Sebebiyet verdiği 314,00 TL yargılama giderinin sanıktan tahsili ile Hazineye gelir kaydında” cümlesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.