Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9840
Karar No: 2019/4094
Karar Tarihi: 29.05.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/9840 Esas 2019/4094 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, davacının bir taşınmazın tescili için açtığı davayı reddetmişti. Davacı, irsen intikal, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştı. Ancak mahkeme, kadastro çalışmalarının 2005 yılında yapıldığını ve dava konusu yerin yol olarak tescil harici bırakıldığını belirterek, davanın reddine karar vermişti. Mahkeme kararı, Anayasa'nın 36. maddesi uyarınca hukuk arama özgürlüğünü kısıtlamaktadır ve Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen sınırlama dava konusu taşınmaza uygulanamamaktadır. Karar bu nedenle bozulmuştur.
Detaylı Kanun Maddeleri:
- Anayasa'nın 36. maddesi: Herkes, yargı mercileri önünde hak arama özgürlüğüne sahiptir.
- Anayasa'nın 13. maddesi: Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir.
- Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi: Kadastro sırasında haklarında tutanak düzenlenen taşınmazlar yönünden, kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkı 10 yıl ile sınırlanmıştır. Ancak kadastro sırasında haklarında kadastro
16. Hukuk Dairesi         2016/9840 E.  ,  2019/4094 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 2005 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici yol olarak bırakılan taşınmaz hakkında irsen intikal, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 25.01.2016 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede kadastro çalışmalarının 2005 yılında yapılıp kesinleştiği, dava konusu yerin kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakıldığı, tesis kadastrosunun kesinleştiği 2005 yılından davanın açıldığı tarihe kadar kadastrodan önceki sebeplere dayanarak dava açılması için kabul edilen 2 yıllık makul sürenin geçirilmiş olduğu, ayrıca kadastronun kesinleştiği 2005 tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar yasanın aradığı zilyetlik ve kazanmayı sağlayan 20 yıllık sürenin de dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar usul ve Yasa’ya uygun bulunmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36. maddesi uyarınca; Herkes, yargı mercileri önünde hak arama özgürlüğüne sahip olup, bu özgürlüğün en yaygın kullanılma şekli dava açma hakkıdır. Yine Anayasamızın 13. maddesi uyarınca, "Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir." 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde, kadastro sırasında haklarında tutanak düzenlenen taşınmazlar yönünden, kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkı 10 yıl ile sınırlanmış ise de, kadastro sırasında haklarında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkını sınırlayan herhangi bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Hukuk Genel Kurulu"nun 22.04.2015 tarih, 2013/8-2061 Esas ve 2015/1256 Karar sayılı ilamında da, kadastrodan önceki nedenlere dayalı olarak açılacak tescil davalarını sınırlayan bir sürenin olmadığı açıklanmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece davanın esasına girilerek, tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek TMK"nın 713/4 ve 5. maddeleri de göz önünde bulundurulmak suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ...’in temyiz itirazları açıklanan sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi