
Esas No: 2016/9503
Karar No: 2019/8876
Karar Tarihi: 03.10.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/9503 Esas 2019/8876 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davanın davacılar vekili ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı olduğu otobüs ile davacıların desteği ... ’nın içinde bulunduğu aracın karıştığı trafik kazası neticesinde davacıların desteğinin vefat ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik davacı baba ... ve davacı anne ... için 5.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte
davalılardan tahsili ile davacı anne ve baba için 40.000,00’er TL, davacı desteğin kardeşleri için ise 10.000,00’er TL manevi tazminat talep etmiş, birleşen davada ise aynı davalılara karşı, destek ... ’in mirasçısı olan ... 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 40.000,00 TL manevi destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir. Asıl ve birleşen davanın davacıları ıslah dilekçesi ile taleplerini yükseltmişlerdir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre asıl ve birleşen davanın davacıları vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
HMK"nın 26. maddesine göre; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Somut olayda; davacılar 22/06/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile asıl davada davacı baba için %30 kusurdan sorumlu davalılardan 10.261,00 TL, %70 oranında kusurdan sorumlu olan davalılardan 25.287,00 TL davacı anne için %30 oranında kusurlu olan davalılardan 11.394,00 TL, %70 oranında kusurdan sorumlu olan davalılardan 27.079,00 TL, cenaze masrafları için ise %30 oranında kusurdan sorumlu olan davalılardan 450,00 TL, %70 oranında kusurdan sorumlu olan davalılardan 1.050,00 TL, birleşen davada ise davacı baba için %30 oranında kusurdan sorumlu olan davalılardan 10.234,00 TL, %70 oranında kusurdan sorumlu olan davalılardan 23.881,00 TL, cenaze masrafları %30 oranında kusurdan sorumlu olan davalılardan 450,00 TL, %70 oranında kusurdan sorumlu olan davalılardan 1.050,00 TL talep etmiştir. Mahkemece ıslah dilekçesindeki miktarlar dikkate alınmadan hesap raporundaki miktarlar üzerinden karar verilerek talep aşılmıştır.
O halde mahkemece, HMK"nın 26. maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak tazminat miktarına karar verilmesi gerekirken talep aşımı yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
3-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda kazaya karışan araçların zorunlu mali sorumluluk sigortacıları tarafından asıl davanın davacıları anne ve babaya yapılan ödemeler, destekten yoksun kalma tazminatından güncelleme yapılmadan hesaplanan tazminattan mahsup edilmiştir.
Sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemeyi destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmadan önce alan davacılar, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldıkları paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmişlerdir.
Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacılara yapılan sigorta ödemesinin, ödeme günü ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizi de hesaplanarak, ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi gerekir (YHGK., 14.03.2012, 2011/4-824 esas, 2012/134 karar). Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
4-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 53. maddesinde cenaze giderlerinin de ölüm nedeniyle meydana gelen zararlardan olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle zarar sorumlusu, ölüm halinde yapılan cenaze giderlerinden de sorumludur. Cenaze giderleri; ölümle doğrudan doğruya ilgili bulunan giderlerden ibaret olup ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti gibi giderleri kapsar.
Somut olayda; aktüer bilirkişisi tarafından hesaplanan cenaze ve defin giderleri hüküm altına alınmıştır. Cenazenin defnedilmesi için yapılması zorunlu masraflardan davalı tarafın sorumlu tutulabileceği ve taziyeye ilişkin giderlerden sorumlu tutulamayacağına ilişkin Dairemiz"in yerleşik uygulaması göz önünde bulundurularak; cenaze dolayısıyla yapılması zorunlu olan masrafların ilgili Müftülük"ten sorulması suretiyle makul, uygun miktarda cenaze ve defin masrafı tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2),(3),(4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ESHOT Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin
alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Genel Müdürlüğüne geri verilmesine 03/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.