23. Hukuk Dairesi 2016/4406 E. , 2017/3638 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki tazminat, alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen 2009/347 E. davanın kısmen kabulüne, birleşen 2014/109 E. davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen 2009/347 E. sayılı davalar yönünden taraf vekilleri, 2014/109 E. sayılı davada davacı kooperatif vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı kooperatif vekili, taraflar arasında 27.03.1995 tarihinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, müvekkili yüklenici kooperatife devredileceği taahhüt edilen taşınmazların davalı arsa sahipleri tarafından üçüncü kişilere satılmış olması nedeniyle edimin ifasının imkansız hale geldiğini, yapılan imalat ile tevhid, proje, ruhsat, belediye hissesi alımı gibi sözleşmenin ifasına yönelik masrafların ve ayrıca, kooperatife devredileceği vaad edilen arsaların ferağını alamaması nedeniyle uğradığı kazanç kaybı zararının davalılardan tahsili gerektiğini ileri sürerek, ifası imkansız hale gelen sözleşmenin geçersizliğinin tespitini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sözleşmenin ifasına yönelik masraflar için 600.000,00 TL’nin, yoksun kalınan kar kaybı için 5.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla yoksun kalınan kar kaybı talebini 56.942,00 TL’ye arttırmıştır.
Birleşen 2004/109 E. sayılı davada ise asıl davadaki taleplerin kabul edilmemesi halinde, sözleşmeye göre kooperatife verilmesi gereken taşınmazların dava tarihi itibariyle bedellerinin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2009/347 E. sayılı davada, davacı arsa sahipleri vekili, sözleşmede müvekillerine ait olacak 17 adet bağımsız bölümün belirlenen sürede teslim edilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, sözleşmenin ifa edilememesinde yüklenici kooperatifin kusurlu bulunduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin geriye etkili olarak feshine, 477.671,00 TL tutarındaki imalat bedelinin davalı arsa sahiplerinden tahsiline, yoksun kalınan kar payına ilişkin istemin reddine, birleşen 2014/109 E. sayılı davanın reddine, birleşen 2009/347 E. sayılı davanın kısmen kabulü ile 22.451,62 TL’nin davalı kooperatiften tahsiline karar verilmiştir.
.../...
S.2.
Kararı, asıl ve birleşen 2009/347 E. sayılı davalar yönünden taraf vekilleri, 2014/109 E. sayılı davada davacı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen 2014/109 E. sayılı dava davacı kooperatif vekilinin tüm, asıl ve birleşen 2009/347 E. sayılı davalarda taraf vekillerinin, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-a)Asıl davada davalı arsa sahipleri vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Davalı arsa sahipleri ile davalı kooperatif arasında imzalanan 27.03.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahiplerine ait taşınmazlarda yüklenici kooperatif tarafından nitelikleri ile blok ve daire sayıları belirlenmiş bir yapı inşa edileceği, bunun karşılığında yine arsa sahiplerine ait başka bir kısım taşınmazların yüklenici kooperatife devredileceği kararlaştırılmıştır. Ayrıca, sözleşmenin 9/C maddesinde, yüklenici tarafından temerrüde düşülmesi halinde, yükleniciye devredileceği taahhüt edilen taşınmazların satılarak, inşaatın tamamlanması hususunda arsa sahiplerine nama ifa yetkisi tanınmıştır.
Sözleşmeye göre işin 24.04.1998 tarihi itibariyle teslimi gerekmekte olup, yüklenici kooperatif, inşaat %45 seviyesinde iken 10.07.1999 tarihli genel kurulunda inşaata devam etmeme kararı almış ve 20.07.1999 tarihinde, ekonomik yetersizlikler nedeniyle inşaatlara devam edemeyeceğini ileri sürerek, sözleşmenin ileriye etkili feshi ile kendisine düşen tapuların devri ve imalat bedeli istemiyle dava açmıştır. ... Mahkemesi"nin 1999/394 E. sayılı dosyasında görülen davada, mahkemenin 26.12.2012 tarihli kararıyla, inşaatı geldiği %45 seviyesi dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiş, karar Yargıtay denetiminden geçerek 14.10.2004 tarihinde kesinleşmiştir.
Arsa sahipleri bu esnada, sözleşmenin 9/C maddesi hükmüne dayalı olarak yükleniciye devredileceği taahhüt edilen taşınmazları 16.09.2003 ve 19.03.2004 tarihlerinde üçüncü kişilere satarak, yüklenici namına inşaatı tamamlamışlar ve 31.12.2004 tarihi itibariyle de iskan ruhsatını almışlardır. Yapı arsa sahiplerinin uhdesinde bulunduğundan, bu tarih itibariyle aynı zamanda teslimin de gerçekleştiğinin kabulü gerekir.
Bu durumda, sözleşmede yüklenici tarafından üstlenilen edim, nama ifa suretiyle yerine getirilmiş olduğundan, artık sözleşmenin feshine karar verilmesi mümkün olmayıp, asıl davada verilen fesih kararın bu nedenle davalı arsa sahipleri yararına bozulması gerekmiştir.
b) Asıl davada davacı yüklenici kooperatif vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Asıl dava 605.000,00 TL üzerinden açılmış olup, ıslah yoluyla dava değeri 656.942,00 TL"ye artırılmıştır. Davanın 477.671,00 TL"lik kısmi kabul edilmiş, 179.271 TL"lik kısmı reddedilmiştir. Karar tarihinden yürürlükte bulunan ....hükümleri uyarınca, reddedilen miktar üzerinden, davalı yararına 16.706,26 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 22.706,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuş olup, asıl davada verilen hüküm, bu yönden de davacı yararına bozulmuştur.
c) Birleşen 2009/347 E. sayılı davada taraf vekillerinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
.../...
S.3.
Sözleşmenin 9/C maddesinde, işin 24.04.1998 tarihine kadar teslim edileceği, teslimde gecikme olması halinde, arsa sahibine ait her bir daire için 200 DM kira tazminatı ödeneceği, gecikmenin hiç bir şekilde 8 ayı geçemeyeceği düzenlenmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sözleşmenin bu hükmü dikkate alınarak 8 aylık süre için kira tazminatı hesaplanmış ise de arsa sahibi, her zaman aynen ifa ile birlikte teslimin gerçekleştiği tarihe kadar, zamanaşımı süresi içerisinde, kira tazminatı isteme hakkına sahiptir.
Kira tazminatı alacağında zamanaşımı süresi, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 126/4. maddesi (TBK 147/6. md.) hükmü uyarınca 5 yıl olup, bu süre, eksik ve ayıplı iş bedeli alacağından farklı olarak, işin teslim edildiği tarihten değil, teslim edilmesi gereken tarihten itibaren başlar. O halde arsa sahibi teslim edilmesi gereken tarihteki gecikilen her ay için zararını davayla isteyebileceğine göre her geçen ay zararı o ayın sona ermesiyle istenebilir (muaccel) hale gelir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi"nin 13.03.2014 gün 2013/8510 E; 1907 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.
Birleşen dava 26.06.2009 tarihinde açılmış ve davalı yüklenici süresi içerisinde zamanaşımı def"inde bulunmuş olup, bu itibarla, 26.06.2009 tarihinden geriye doğru 5 yılın sona erdiği 26.06.2004 tarihinden önceki döneme ilişkin kira tazminatı alacaklarının zamanaşımına uğradığının kabulü gerekir. Bu durumda, davacı arsa sahipleri ancak 26.06.2004 tarihi ile teslimin gerçekleştiği 31.12.2004 tarihi arasındaki dönem için kira tazminatı talep edebilerler. Bilirkişi kurulundan bu hususta ek rapor alınarak, hesaplanacak kira tazminatı bedelinin hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen 2014/109 E. sayılı dava davacı kooperatif vekilinin tüm, asıl ve birleşen 2009/347 E. sayılı davalarda taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalılar vekilinin, (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı vekilinin ve (2-c) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.