Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18594
Karar No: 2019/8873
Karar Tarihi: 02.10.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/18594 Esas 2019/8873 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/18594 E.  ,  2019/8873 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, 01.05.2013 tarihinde davalıların işleten, sürücü ve trafik sigortacısı oldukları aracın yaya davacıya çarptığını ve yaralanmasına sebep olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı 50.000,00 TL maddi ve 45.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketi maddi tazminattan ve temerrüt tarihinden itibaren faizle sorumlu olmak kaydı ile) tahsilini talep etmiş, talebini 111.196,85 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalılar sigorta şirketi, ... ve dahili davalı SGK Başkanlığı vekilleri, davanın reddini savunmuşlar, diğer davalı cevap vermemiştir.
    Mahkemece, dahili davalı SGK Başkanlığının davalı sıfatı bulunmaması nedeniyle hakkında açılan davanın husumetten reddine, diğer davalılar hakkında açılan maddi tazminat davasının kabulü ile 111.196,85 TL maddi tazminatın ... Sigorta AŞ"den dava tarihi olan 03/01/2014 tarihinden, diğer davalılardan ise kaza tarihi olan 01/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat
    isteminin kısmen kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın ... ve ...’ten kaza tarihi olan 01/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle manevi tazminat talebi ile ilgili olarak hüküm kurulurken olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay nedeniyle duyulan acı ve elemin derecesi ve B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınmış bulunduğuna göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı yasanın 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil, ancak söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderleri, 6111 sayılı yasa kapsamında değildir. Eldeki davada da belgeli olmayan tedavi giderlerinin talep edildiği anlaşılmakla, bu giderlerden SGK. Başkanlığının sorumluluğu bulunmamaktadır.
    Yine, 6111 sayılı Kanun"un yürürlük tarihi 25.02.2011 olup, tedavi gideri talebini de içeren ve bu tarihten önce açılmış davalarda, SGK Başkanlığı yasal değişiklikler nedeniyle davada hasım haline geldiğinden davaya dahil edilmesi gerekmektedir. Ne var ki, hukukumuzda istisnai haller dışında dahili dava müessesesi olmadığından, anılan Kanun"un yürürlük tarihinden sonra açılan davalarda, dava açılırken hasım gösterilmeyen SGK Başkanlığı"nın sonradan davaya dahil edilmesi usul hükümlerine aykırı olduğu gibi, SGK Başkanlığı davacının talebi olmaksızın, mahkemenin ara kararı üzerine davaya dahil edildiğinden dahili davalı lehine vekalet ücretine de hükmedilmesi de uygun bulunmamıştır.
    Somut olayda eldeki davanın açıldığı tarihin 31.01.2014 olduğu ve SGK aleyhine dava açılmadığı gözetildiğinde, usul yasasına aykırı biçimde SGK"nın davaya dahil edilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (7) ve (8) numaralı bentlerinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yapılan değişikliğe uygun olarak bent numaralarının yeniden teselsül ettirilmesine ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA 02/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi