Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamından, Dairemizin 25/10/2017 tarihli, 2017/3038-5512 sayılı kararı ile sanık hakkında Eskişehir 1. Çocuk Mahkemesi"nin 29/04/2010 tarih, 2009/305 esas ve 2010/221 karar sayılı kararı ile verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik Av. ..."un temyiz isteminin, "sanığın sorgusunun yapıldığı ve on sekiz yaşını doldurduğu 01/03/2010 tarihli oturumda müdafii istemediğini açıkça belirttiği; ayrıca soruşturma aşamasında baroca atanan ve hükmü temyiz eden müdafii ile birlikte hiçbir oturuma katılmadığı gibi kendisine vekâletname de vermediği; 5271 sayılı CMK"nın 150. maddesinde kendisine zorunlu müdafii atanmasını gerektirir başka bir durumu da bulunmayan sanık için soruşturma aşamasında on sekiz yaşından küçük olması nedeniyle baroca atanan müdafiinin görevinin, iddianamenin kabulü kararı ile sona erdiği, kararın sanığa 25/02/2012 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen süresinde temyiz edilmediği anlaşılmakla; kararı temyiz eden Av. ..."un "sanık müdafii" sıfatı ortadan kalktığından, sanığı davada temsil ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı" gerekçe gösterilerek, 5320 sayılı Kanun"un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi ile hüküm kesinleşmiş olup, sanığın hükmün infazı sırasında verdiği 24/01/2018 tarihli dilekçesinde yer alan, "zamanaşımı nedeni ile kamu davasının düşürülmesine aksi halde temyiz yolunun açılmasına" ilişkin talebinin, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98. maddesi kapsamında olduğu ve aynı Kanun’un 101. maddesinin 3. fıkrası gereğince itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle; itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE, 28/06/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.