16. Ceza Dairesi 2020/3583 E. , 2020/4852 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.02.2019 tarih ve 2017/114 – 2019/105 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanık ... yönünden TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 53/1-2-3, 5, 58/9, 63 maddeleri uyarınca verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi
Diğer sanıklar yönünden TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık ... ve sanıklar müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan değerlendirme sonucunda;
1-Sanık ... hakkındaki verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanıklar ..., ..., ... ve ... yönünden verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a,Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.05.2012 tarih ve 2011/1-872 esas, 2012/198 karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği üzere; sanıkların soruşturma ve kovuşturma aşamalarında birbirleri aleyhine beyanlarda bulundukları anlaşılmakla aynı müdafii tarafından temsil edilen sanıklar arasında savunmalarına zaafiyet yaratacak düzeyde zarar verebilecek menfaat çatışması oluştuğundan ayrı müdafilerce temsil edilmelerine imkan sağlaması gerekirken CMK"nın 152/1. maddesine aykırı şekilde yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmak suretiyle sanıkların savunma haklarının kısıtlanması,
b-Sanık ... yönünden Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin, 5271 sayılı CMK"nın 280/1-e maddesi gereğince duruşma açıp sonucuna göre aynı Kanun maddesinin 2. fıkrası gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurması gerekirken, kanun maddesine yanlış anlam yüklenerek duruşma açmaksızın evrak üzerinde İlk Derece Mahkemesince belirlenen cezanın 7 yıl 6 aydan, 5 yıl hapis cezasına indirilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ... ve sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair hususlar incelenmeksizin hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık ... yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının sanık aleyhine temyiz edilmemesi sebebiyle ceza miktarı bakımından CMK"nın 283/1 ve 307/4. maddeleri uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.