7. Ceza Dairesi Esas No: 2016/18564 Karar No: 2020/4295 Karar Tarihi: 12.05.2020
5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/18564 Esas 2020/4295 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık 5607 sayılı Kanuna muhalefetten hüküm giymiştir. Temyiz süresi geçtikten sonra temyiz ettiği için temyiz talebi reddedilmiştir. İncelemede, suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı ancak yapılan değişikliklerle birlikte atılı suça ilişkin düzenleme 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alınmıştır. Hüküm sonrası yayımlanan 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile sanık lehine hükümler içeren düzenlemeler bulunmaktadır. Bu nedenle yerel mahkemece uygulama yapma görevinin bulunduğu kabul edilmiştir. Ele geçen eşyanın niteliği ve suç tarihine göre sanığın 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması bozulmuştur. İlgili kanun maddeleri: 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi, 5607 sayılı Yasanın 3/18, 3/5, 3/10, 3/22, ve 5/2. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ve 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası.
7. Ceza Dairesi 2016/18564 E. , 2020/4295 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; I) Sanık ..."in temyiz istemine yönelik yapılan incelemede; Gerekçeli kararın sanığa 15.03.2013 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, sanığın hükmü CMUK"nun 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık temyiz süresi geçtikten sonra 05.04.2013 tarihinde temyiz ettiği gözetilerek, temyiz inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, II) O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesinde ise; Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle, Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın ilgili hükümleri (5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2.maddeleri) somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Kabule göre ise; Ele geçen eşyanın niteliğine ve suç tarihine göre, sanığın 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 12.05.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.