Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1704
Karar No: 2021/3517
Karar Tarihi: 01.04.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/1704 Esas 2021/3517 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/1704 E.  ,  2021/3517 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, taşeron firma üzerinden hazırlanan hizmet sözleşmesi ile temizlik işçisi olarak işe alındığını, ancak Ziraat fakültesinde tarım işinde çalıştırıldığını taşeronlar ile mevcut alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunun ... 4. İş Mahkemesi"nin 2009/258 E. ve ... 3.İş Mahkemesi"nin 2010/969 E. sayılı dosyaları ile belirlenmiş olduğunu, bu surette ilk başlangıçtan itibaren davalı üniversitenin işçisi olduğunun ve üniversitenin asıl işçileri ile aynı haklara sahip olduğunun açık olduğunu ve bu sebeple kendisine de ek tediye ödenmesinde zorunluluk bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.600,00 TL ilave tediye alacağının yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş; ıslah dilekçesiyle talebini 6. 598.84 TL olmak üzere artırmıştır.
    Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile, 6.598,84-TL alacaktan 1.600,00-TL" sinin dava tarihinden, 4.998,84-TL" sinin ıslah tarihi olan 02/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Somut olayda; davacı İş Mahkemesine açtığı davada ilave tediye ücret alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamada dinlenen davacı tanığı, davacının tarım işçisi olduğunu ziraat fakültesinde taşeron firmaya bağlı olarak tarımla ilgili işlerde çalıştığını; tarla sürmek, üzüm toplama, hasat yapma gibi tarım işlerini yaptığını beyan etmiştir. Mahkemece davalı üniversiteye yazılan müzekkere cevabında ziraat fakültesi tarımsal uygulama ve araştırma merkezinde 2013 yılı mart ayı itibariyle kadrolu tarım işçisi olarak 13 taşeron firma kadrosunda ise 15 kişi olmak üzere 28 kişinin çalıştığı bildirilmiştir. İş Mahkemesince tanık beyanı ve müzekkere cevabı nazara alınarak taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı iş kanunu kapsamında bir iş ilişkisi olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Görevsizlik kararı, taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmiş, dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Söz konusu görevsizlik kararı Yargıtay’ın denetiminden geçmeden kesinleştiği için dosyanın gönderildiği ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesini bağlamayacağı açıktır.
    Eldeki davada uyuşmazlığın çözümü için öncelikle taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 1 inci maddesi uyarınca, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.
    İş Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, 50"den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz. İşçi tarım ve orman işlerinin yapıldığı bir işyerinde çalışıyor ise, bu işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir.
    Ancak, tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerinde 50 dahil daha az işçi bulunmasına rağmen, işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu Toplu İş Sözleşmesi bağıtlanmış ise, üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 66 ncı maddesi uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir.
    Bunun dışında 4857 sayılı İş Kanununun 4 üncü maddesinde tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra aynı madde de ayrık durumlara yer verilmiştir. Buna göre; 1. Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işlerde, 2. Tarım işlerinde yapılan yapı işlerinde, 3. Halkın faydalanmasına açık park ve bahçelerde, 4. Bir işyerinin eklentisi durumundaki bahçe işlerinde, çalışanların, İş Kanunu kapsamında olacakları belirtilmiştir. Buna göre tarım ve orman işletmelerindeki bitki ve hayvan üretimi bakım ve yetiştirilmesi dışında kalan işler iş kanunu"na tabidir. Diğer taraftan işçi tarım işinde çalışırken, bu iş dışında tarım işi sayılmayan ek bir görevde çalışabilir. Bu durumda yaptığı işler arasında hangisinin baskın olduğu açıklığa kavuşturulmalıdır.
    Somut olayda, İş mahkemesince her ne kadar davalı iş yerinde 50"den az "tarım işçisi" çalıştırıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere tarım ve orman işlerinin yapıldığı bir iş yeri ve işletmede 50"den çok (en az 51) işçi çalıştırılıyorsa, İş Kanunu hükümleri uygulanacaktır. Dolayısıyla taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında kalıp kalmadığının tespitinde esas alınacak 50 işçinin tarım işinde çalışması şartı aranmaz. İş Kanununda 50"den az işçi çalıştırılmasından söz edilmiş olup bu 50 işçinin " tarım işçisi " olması şartı öngörülmemiştir.
    Hal böyleyken; mahkemece taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesinde, davalının tarım iş yerinde, 50"den fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı davacının yaptığı işin niteliği araştırılarak görev konusu belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması bozma nedenidir.
    2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi