10. Ceza Dairesi 2019/2216 E. , 2019/5765 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, 08/05/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, karar verilmesine yer olmadığına ilişkin ...4. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/12/2018 tarihli ve 2017/558 esas, 2018/702 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 22/05/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında, 09/04/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda 02/12/2014 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca tedbirin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği, erteleme kararının 05/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın hiçbir aşamada karara itiraz etmediği,
2- Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce sanığa uyarılı ilk başvuru davetiyesi gönderildiği, sanığın 01/07/2015 tarihinde kuruma müracaat ederek tedbirin infazına başladığı, ancak 5 yıllık erteleme süresi zarfında 27/03/2016 tarihinde tekrar uyuşturucu madde kullandığından bahisle TCK’nın 191/4. maddesinin (c) bendi uyarınca erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
3- ...4. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/12/2018 tarihli ve 2017/558 esas, 2018/702 sayılı kararıyla "kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına itiraz yolu gösterilmediğinden usule aykırı olduğu, bu haliyle de kamu davasının açılmasını bu aşamada gerektirecek sebebin olmadığı" gerekçesiyle, “karar verilmesineyer olmadığına” ve “sanık hakkında dava açılmasının ertelenmesi kararındaki usulsüzlüklerin giderilerek yasaya uygun şekilde karar verilmesi ve devamı niteliğinde işlemlerin yapılması için Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına” karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, adı geçen sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği ve 191/3. maddesi uyarınca iki yıl denetimli serbestlik süresi belirlendiği, denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında sanığın tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçunu işlemesi nedeniyle sanık hakkında aynı Kanun’un 191/4-a maddesi uyarınca kamu davası açıldığı, ancak sanık hakkında verilen erteleme kararına karşı başvurulacak "itiraz yolu gösterilmediğinden" usule aykırı olduğu gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği anlaşılmış ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde yer alan, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, somut olayda mahkemesince açılan kamu davası hakkında durma kararı verilerek, şüpheli hakkında geçerli tebligat işlemleri yapılarak müracat etmesi halinde denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, ...4. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/12/2018 tarihli ve 2017/558 esas, 2018/702 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
6545 sayılı Yasa ile değişik TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (b) ve (c) bendlerinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında;...Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,... hâlinde, hakkında kamu davası açılır. " hükmüne yer verilmiştir.
CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının 05/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, ancak erteleme kararında ve tebliğ evrakında şüpheliye erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğunun gösterilmediği,
Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce, şüpheliye tedbirin infazına başlaması için gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin 18/02/2015 tarihinde tebliğ edilmesini müteakip, şüphelinin bildirdiği yeni adrese göre tedbir evrakının... Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği ve şüphelinin 01/07/2015 tarihinde kuruma müracaat ederek tedbirin infazına başladığı, bu aşamada da şüpheliye erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğunun hatırlatılmadığı, tedbirin infazı sırasında 27/03/2016 tarihinde tekrar uyuşturucu madde kullandığından bahisle TCK’nın 191/4. maddesinin (b) ve (c) bendleri uyarınca kamu davası açılma koşulları oluştuğu gerekçesiyle dava açıldığı, ancak yapılan yargılama sonucunda "kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına itiraz yolu gösterilmediğinden usule aykırı olduğu, bu haliyle ortada yasaya uygun erteleme kararı olmadığı, bu haliyle de kamu davasının açılmasını bu aşamada gerektirecek sebebin olmadığı" gerekçesiyle, “karar verilmesine yer olmadığına” karar verildiği,
Anlaşılmış ise de;
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına şüphelinin itiraz hakkı bulunduğundan, erteleme kararında, itiraz mercii ve süresiyle birlikte şüphelinin itiraz hakkının gösterilmesi gerektiği, somut olayda ise kararda itiraz hakkı belirtilmediği gibi ne soruşturma ne denetimli serbestlik sürecinde ne de kovuşturma sırasında hiç bir aşamada sanığa bu hakkı bildirilmeden yargılamanın sonuçlandırıldığı görüldüğünden, karar içeriğindeki yasa yolu bildirimi de usulsüz olduğu için bu kararın şüpheli tarafından öğrenilmiş olmasına rağmen, kesinleştiğinden söz edilemez. Bu durumda, usulüne uygun bir tedavi ve denetimli serbestlik infaz süreci de bulunmadığından, TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrası uyarınca kamu davası açılma koşulunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir.
Dolayısıyla bu usulsüzlükleri ortadan kaldırmak için, şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi gerektiğinden, durma kararı verilmesi yerine, CMK’nın 223. maddesinde karar ve hüküm türleri arasında sayılmayan “karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmesi yasaya aykırı olup kanun yararına bozma talebi bu yönüyle ve değişik gerekçeyle yerinde görülmüştür.
Ayrıca, erteleme süresi zarfında işlendiği iddia edilen 27/03/2016 tarihli suç nedeniyle sanığın ...4. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/09/2017 tarihli ve 2017/12 esas, 2017/399 sayılı kararıyla mahkûmiyetine karar verildiği anlaşıldığından, bu ilamın TCK’nın 191/5. maddesine aykırı olup olmadığı ve kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri hususunda Adalet Bakanlığınca değerlendirme yapılması mümkün görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma talebine konu olan 09/04/2014 tarihli suç bakımından yapılan yargılama sonucunda karar verilmesine yer olmadığına dair ...4. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/12/2018 tarihli ve 2017/558 esas, 2018/702 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 23.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.