MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda müştereken ... ve ... adına kayıtlı bulunan eski 280 parsel sayılı 14883 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 254 ada 61 parsel numarasıyla ve 14.870,96 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 289 parsel sayılı 2040 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 254 ada 47 parsel numarasıyla ve 2.202,85 metrekare yüzölçümlü olarak ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 290 parsel sayılı 4161 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise 254 ada 46 parsel numarasıyla ve 4.304,94 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., kendisine ait 254 ada 61 parsel sayılı taşınmazın anayola bağlantısını sağlayan paftadaki yolun uygulama kadastrosu sırasında 254 ada 46 ve 47 parsel sayılı taşınmazlara dahil edildiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 254 ada 61 (eski 280), 254 ada 46 (eski 290) ve 254 ada 47 (eski 289) parsel sayılı taşınmazların uygulama tespitlerinin iptali ile 27.01.2016 tarihli bilirkişi raporuna Ek-1 krokideki sınırları esas alınmak suretiyle, 254 ada 61 parselin 14.895,87 metrekare yüzölçümü ile, 254 ada 46 parselin 3.900,52 metrekare yüzölçümü ile, 254 ada 47 parselin 2.291,50 metrekare yüzölçümü ile tapuya tesciline, aynı krokide kırmızı renkte gösterilen kısmın yol olarak tescil harici bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapuda şahıslar adına kayıtlı bulunan 254 ada 46, 47 ve 61 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup, bu nitelikteki davalarda husumet dava konusu taşınmazın tapu malikine yöneltilmelidir. Somut olayda, mahkemece, tapu maliki olmayan Hazinenin davaya dahil ettirilmiş olması kendisine taraf sıfatı kazandırmaz. Dolayısıyla davanın gerçek tarafı olmayan ve esas itibariyle aleyhine verilmiş bir hükümde bulunmayan Hazinenin karar başlığında davalı olarak gösterilmesi ve aleyhine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmü temyizde bu nedenle hukuki yararı bulunduğu anlaşılan Hazine vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.