Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/14371
Karar No: 2015/7234
Karar Tarihi: 26.11.2015

Mala zarar verme - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/14371 Esas 2015/7234 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanığın apartman sakinlerini rahatsız edici davranışlar sergilemesi nedeniyle komşuları tarafından polise şikayet edildiği ve camı kırarak mala zarar verme suçunu işlediği iddiasıyla açılan davanın sonucunda, suçu işlediğine dair delil bulunamaması nedeniyle sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği üzerine değerlendirme yapıldı. Ancak mahkeme, sanığın kolluk kuvvetleri tarafından yapılan sorguda suçu kabul ettiği şeklindeki beyanlarını delil olarak kullanarak kararını vermişti. Bu nedenle Yargıtay 23. Ceza Dairesi, sanığın beraat kararı ile sonuçlanması gereken davada yanlış bir karar verildiğine hükmetti ve mahkeme kararını bozdu.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı CMK’nın 148/4 maddesi: Sanığın ifadesinin avukatı tarafından alınmaması durumunda, bu beyanların hükme esas alınamayacağını belirtir.
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi: Yargıtay'ın, bir kararı bozma yetkisi ve işlevi olduğunu belirtir.
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: Yargıtay'ın, bir kararı bozduktan sonra yeniden yargılama yapılması gerektiğini belirtir.
23. Ceza Dairesi         2015/14371 E.  ,  2015/7234 K.
"İçtihat Metni"


Tebliğname No : 15 - 2012/246621
MAHKEMESİ : Karacabey 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 31/05/2012
NUMARASI : 2012/420 (E) ve 2012/742 (K)
SUÇ : Mala zarar verme
SUÇ TARİHİ : 29/01/2012

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ile katılanın aynı apartmanda farklı dairelerde ikamet ettikleri, sanığın sık sık alkol alması ve sarhoş olduğu zaman dilimlerinde apartman sakinlerini rahatsız edici davranışlarda bulunması nedeniyle komşuları tarafından emniyet birimlerine şikâyet edildiği, bu nedenle sanıkla komşuları arasında husumet bulunduğu, bu husumet nedeniyle sanığın suç tarihinde katılana ait K.. Kırtasiye isimli işyerine işyeri camını kırmak suretiyle zarar verdiği, bu şekilde sanığın üzerine atılı “mala zarar verme” suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda;
Katılana ait işyerinin camına zarar verilmesi eylemini gören ve bu eylem hakkında görgüye dayalı bilgisi olan herhangi bir kişinin bulunmadığı, sanığın soruşturma aşamasında kollukça alınan ifadesinde; “olay günü aşırı alkollü olduğunu, ikametine gittiği sırada katılana ait dükkanının camını kırmış olabileceğini, ancak alkollü olduğu için söz konusu camı kırıp kırmadığını hatırlamadığını ” beyan etmesine karşın, yargılama aşamasında bu şekilde bir beyanda bulunmadığını ileri sürdüğü, sanığın kollukça ifadesinin alınması sırasında müdafiinin de hazır bulunmadığı, dolayısıyla 5271 sayılı CMK’nın 148/4 maddesi uyarınca sanığın bu beyanının hükme esas alınamayacağı, diğer yandan mahkemece sanığın suç tarihinde olay mahallinde inceleme yapan kolluk görevlilerinin yanına gelerek suça konu eylemi kendisinin gerçekleştirdiğini söylediği, yine olay sonrasında yakalandığında da yakalamayı gerçekleştiren polis memurlarına benzer şekilde beyanda bulunduğu, bu şekilde sanığın üzerine atılı suçu ikrar ettiği kabul edilmiş ise de; sanığın aşamalardaki savunmalarında kolluk görevlilerine yönelik bu şekilde bir beyanda bulunmadığını ileri sürdüğü, tanık olarak dinlenen polis memuru
S.. U..’un da “olay tarihinde suç mahallinde inceleme yaptığı sırada sanığın yanına geldiğini, bu sırada katılanın akrabası olan E.. isimli kişinin sanığa bu camı sen mi kırdın diye sorduğunu, sanığın ilk başta ben kırdım dediğini, ancak daha sonra ne camı, camı ben kırmadım dediğini” beyan ettiği anlaşılmakla, sanığın atılı mala zarar verme suçunu işlediğine dair daha sonra kendisi tarafından inkar edilen kolluk beyanı ve kolluk görevlilerinin duyuma dayalı bilgileri dışında bu suçtan mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediği, buna göre sanık hakkında atılı suçtan dolayı beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına ve oluşa uygun olmayan gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi