7. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/19050 Karar No: 2014/608 Karar Tarihi: 20.01.2014
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/19050 Esas 2014/608 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı şirkete ait hastanede çalışırken iş akdinin haksız ve kötü niyetle feshedildiğini, tazminatlarının ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etti. Davalı ise iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istedi. Mahkeme davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunduğunu belirtti ve davacının isteğini kısmen kabul etti. Yargıtay ise davacıya yapılan ücret ödemelerinin banka hesabına yatırıldığı dosya kapsamından anlaşıldığını belirterek, davacıya ait banka kayıtlarının getirtilerek davalı işverence ihbar tazminatı alacağına ilişkin ödeme yapıp yapılmadığının belirlenmesi gerektiğini ve hüküm bozulması gerektiğini karar verdi. Kanun maddeleri olarak İş Kanunu'nun 17, 24, 25 ve 26. maddeleri ile 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 25/II-h maddesi belirtilmiştir.
7. Hukuk Dairesi 2013/19050 E. , 2014/608 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Ordu İş Mahkemesi Tarihi : 02/04/2013 Numarası : 2010/169-2013/139
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı.Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara,hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili,müvekkilinin davalı şirkete ait hastanede çalışmakta iken iş akdinin davalı işverence haksız ve kötü niyetle 15.04.2010 tarihinde feshedildiğini, tazminatlarının da ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili; temizlik işleri ile ilgili görevli olan davacının kendisine verilen görevleri uyarılara rağmen yapmamakta direndiğini, görev saatlerinde uyuduğunu, bu konuda 15.10.2009-29.12.2009 ve 14.04.2010 tarihlerinde savunmasının talep edildiğini, iş yerinde iş arkadaşları ile tartışarak iş yerinin düzeninini bozduğu için iş akdinin 14/04/2010 tarihinde 4857 Sayılı Kanun"un 25/II-h maddesine göre feshedildiğini, bir yıldan az süreli çalışmış olduğundan, kıdem tazminatı ve yıllık izin hakkının bulunmadığını, ihbar tazminatına hak kazanmamış olmasına rağmen kendisine ödendiğini ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir nedeni olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin İş Kanunun 24 ve 25. madde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve Kanunun 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı söz konusu olacaktır. Yine haklı fesih nedenine rağmen işçi ya da işverenin 26. maddede öngörülen hak düşürücü süre içinde fesih yoluna gitmemeleri halinde sonraki fesihlerde karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğacaktır. Somut olayda, davacı iş akdinin haksız olarak davalı işverence feshedildiğini iddia etmiş, davalı işveren ise 4857 Sayılı Kanun"un 25/II-h maddesine göre haklı feshedildiğini, ancak ihbar tazminatına hak kazanmamış olmasına rağmen davacıya ödeme yapıldığını beyan etmiştir. Mahkemece davacının iş akdinin haklı olarak feshedildiğinin kabulü ile ihbar tazminatı alacağına ilişkin istemin reddine karar verilmiş ise de; davalı davaya konu alacağa ilişkin ödeme yapıldığını beyan etmekle iş akdinin haklı nedenle feshedildiği yönündeki savunması ile çelişmiştir. Davalı tarafça dosyaya sunulan 2010 yılı Nisan ayı bordro icmalinde ihbar tazminatına ilişkin 680.40 TL ödeme tahakkuku yapılmıştır.Davacıya yapılan ücret ödemelerinin banka hesabına yatırıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda yapılacak iş, davacıya ait banka kayıtları getirtilerek davalı işverence ihbar tazminatı alacağına ilişkin ödeme yapılıp yapılmadığını tespit etmek ve gerekirse mahsup yapılarak çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.