Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/19122
Karar No: 2014/605
Karar Tarihi: 20.01.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/19122 Esas 2014/605 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirketin çalışanı olarak görev yapan davacı, ücret alacakları ve kıdem tazminatı gibi taleplerle dava açtı. Mahkeme tarafından verilen kararda, davacının fazla mesai ve ulusal bayram/genel tatil ücret alacaklarının ispat yükünün kendisinde olduğu belirtildi. İşyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler ve tanık beyanları bu konuda delil niteliğinde kabul edildi. Yıllık izinlerin kullandırılıp kullandırılmadığına dair ispat yükü ise işverene aitti. Davacının yıllık izin talepleriyle ilgili olarak mahkeme tarafından verilen kararda, davalı işverenin bu yöndeki itirazının dikkate alınmayarak eksik inceleme ve araştırma yapıldığı belirtildi ve karar bozuldu. Kararda, İş Kanunu'nun 59. maddesi hakkında açıklayıcı bilgi verildi.
7. Hukuk Dairesi         2013/19122 E.  ,  2014/605 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Mersin 2. İş Mahkemesi
    Tarihi : 21/03/2013
    Numarası : 2012/401-2013/217


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin P.. Şubesinde 28.04.2009-15.05.2012 tarihleri arasında çalıştığını, haftanın 6 gün 08.00-21.00 saatleri arasında ve resmi tatillerde çalışmasına rağmen karşılığı ücretlerinin ödenmediğini, iş akdinin müvekkili tarafından ücret alacaklarının sürekli geç alınması, fazla mesai ve resmi tatil çalışma ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle 15.05.2011 tarihinde haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının 15.05.2012 günü öğleden sonra ve 16.05.2012-18.05.2012 tarihleri arasında devamsızlık yapması nedeniyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, iş yerinde fazla çalışma yapılması halinde maaş bordrolarına yansıtılmak suretiyle hesabına yatırıldığını, yıllık izinlerinin kullandırıldığını, kullandırılmayan izin ücretinin ise 2012 yılı Mayıs ayı ücret bordrosuna yansıtılıp banka hesabına ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı işçinin fazla çalışma ve ulusal bayram, genel tatil ücret alacaklarının olup olmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma,ulusal bayram ve genel tatil alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığının bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılıp çalışılmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma,ulusal bayram ve genel tatil ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının,ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık anlatımları esas alınarak ve fazla mesai tahakkuku olan imzalı ve ihtirazı kayıt bulunmayan aylar dışlanmak suretiyle davacının fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacakları hesaplanmıştır.
    Davalı tarafça sunulan ücret bordolarında fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları tahakkuk ettirildiği ve anılan bordroların bir kısmının ihtirazı kayıtla, bir kısmının ihtirazi kayıt konulmaksızın davacı tarafça imzalandığı, bir kısmının da davacı imzasını taşımadığı görülmüştür.
    Davacıya yapılan ödemelerin banka vasıtasıyla yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
    Dairemiz uygulamasına göre, banka aracılığıyla yapılan ödemeler bordrodaki tahakkuka uygun ise; başka bir anlatımla, bordroda tahakkuk ettirilen ücretler ödenmişse ve bu ödeme sırasında işçinin bir ihtirazi kaydı mevcut değilse bordrolar imzalanmış gibi kabul edilir.
    Bu durumda tahakkuk edip ödenen fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarından daha fazla bir çalışma mevcutsa eşdeğerde yazılı bir delille kanıtlanması gerekir.
    Yapılacak iş ,davacının ücret ödemesinin yapıldığı banka kayıtları getirtilerek tahakkuk bulunan ve ödendiği tespit edilen aylar dışlanmak sureti ile tahakkuk bulunmayan aylar için davacının fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağını hesaplattırmak ve çıkacak sonuca göre karar vermektir.
    3-
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde,iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde,işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır.Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
    Somut olayda; davacı işçi yıllık ücretli izin isteğinde bulunmuş,hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 1114 gün gün süre ile davalı işyerinde çalıştığı,davacının hizmet süresine göre 42 gün izin alacağına hak kazandığı , kullandırılan 28 günlük izin süresinin mahsubu ile bakiye 14 gün izin alacağının bulunduğunun tespiti ile yıllık ücretli izin alacağı hesaplanmıştır.
    Ancak davalı kullandırılmayan izin ücretinin 2012 yılı Mayıs ayı ücret bordrosuna yansıtılıp banka hesabına ödendiğini savunmuştur.
    Davacının 2012 yılı Mayıs ayı ücret bordosu incelendiğinde 463.00 TL izin ücret tahakkukunun bulunduğu ve davacı imzasını taşımadığı görülmüştür.
    Yapılacak iş, davacının ücret ödemesinin yapıldığı banka kayıtları getirtilerek 2012 yılı Mayıs ayı ücret bordosunda tahakkuk ettirilen izin ücretinin ödenip ödenmediğini tespit etmek, ödendiğinin tespiti halinde bu ödeme mahsup edilerek çıkacak sonuca göre anılan istek hakkında bir karar vermektir.
    Mahkemece davalının bu yöndeki itirazı üzerinde durulmayarak eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi