Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/15506 Esas 2016/5022 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15506
Karar No: 2016/5022
Karar Tarihi: 21.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/15506 Esas 2016/5022 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı banka, sözleşmede imzası olduğu iddia edilen kefilin kendisiyle bir ilgisi olmadığını belirterek, alacak talebinin reddedilmesini istemiştir. Mahkeme, sözleşmedeki imzanın gerçekte davalı tarafından atılmadığına karar vererek davanın reddine hükmetmiştir. Karar temyiz edilmiş ve yüksek mahkeme, uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğunu ve bu nedenle ticaret mahkemelerinin görevli olması gerektiğini belirterek, hükmün bozulmasına karar vermiştir.

Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu (2004/5271), Türk Ticaret Kanunu (6102/6103)

19. Hukuk Dairesi 2015/15506 E. , 2016/5022 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı borçlu ...arasında akdedilen sözleşmenin davalı tarafından kefil sıfatıyla imzalandığını, sözleşme uyarınca asıl borçluya bankomat kartı verildiğini ve kredi kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, akabinde alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve %20"dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, sözleşmede asıl borçlu olarak ismi geçen şahsın kendisinin yakını olduğunu, ancak kendisinin sözleşmeye imza atmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; davacı banka ile dava dışı ...arasında akdedilen kredi kartı sözleşmesinde kefil sıfatıyla davalıya atfen atılan imzanın davalı eli ürünü olmadığının tespit edildiği, dolayısıyla sözleşmeye dayanılarak davalıdan alacak talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu ve davalı tarafından imzalanan sözleşmeye istinaden asıl borçluya kullandırılan ticari nitelikteki kredi kartının kullanımından doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğu ve ticaret mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.