8. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/344 Karar No: 2015/6779 Karar Tarihi: 25.03.2015
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/344 Esas 2015/6779 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2015/344 E. , 2015/6779 K.
"İçtihat Metni"
İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Davacı 3.kişi vekili, ..........İcra Müdürlüğü"nün 2010/2778 sayılı takip dosyasında yapılan 06.10.2010 günlü hacze konu mahcuzların üçüncü kişi şirkete ait olduğunu, haczedilen malların davacının ürettiği mallar olduğunu ve üzerinde ambalajlarının bulunduğunu, işyerinin yeni kiralandığını henüz tabela asılmadan haczin gerçekleştirildiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı alacaklı vekili, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak için işyerini davacı 3. kişi şirkete devrettiğini, ispat yükü üzerinde olan davacının sunmuş olduğu belgelerin ispata yeterli olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: ödeme emrinin haciz adresinde tebliğ edilmediği, haciz esnasında borçlunun hazır bulunmadığı, sözkonusu işyerinin 3. kişi şirketin şubesi olarak açıldığı, İİK 99. maddesine göre mahcuzların borçluya ait olduğunun alacaklı tarafça ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm esası bakımından davalı alacaklı vekili tarafından, tazminata ilişkin olarak ise davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, 3. kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 06.10.2010 günlü haciz tutanağı içeriğine göre dava konusu haczin, kapı ve camında borçlu ünvanının yazmakta olduğu işyerinde gerçekleştirilmiş olduğu, takip dosyasına dayanak olarak sunulan irsaliyeli faturalarda da borçlu adresinin haciz adresi olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, İİK’nin 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekir. Bu yasal karine aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekir. Davacının dayandığı herzaman sağlanması mümkün olan, borcun doğumundan ve takibe başlanmasından sonraki tarihi taşıyan fatura ve sevk irsaliyeleri ile yine takip tarihinden sonra 3.kişinin haciz adresinde faaliyete başladığını gösteren vergi levhası karinenin aksini ispata yeterli değildir. Borcun doğumundan sonra düzenlenen ve her zaman temini mümkün bulunan delillerin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığı, davanın reddi gerektiği dikkate alınmadan oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. 2-Bozma nedenine göre 3. kişinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, Yukarıda (1) numaralı bentte açıklana nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, 3. kişinin temyiz itirazının incelenmesine yer olmadığına ve taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın davacıya, 170,30 TL peşin harcın da istek halinde davalı ......."ne iadesine 25.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.