4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/15715 Karar No: 2016/756 Karar Tarihi: 21.01.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/15715 Esas 2016/756 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/15715 E. , 2016/756 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/07/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 06/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, kendisinin ortağı ve eşinin de müdürü olduğu şirkette davalının işçi olarak çalıştığını, davalının eşiyle ilişkiye girdiğini ve bu ilişkiyi ulu orta sergilediğini, bu eylemler nedeniyle kişilik haklarının zedelendiğini belirterek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisinin bulunduğu, davaya bakma görevinin iş mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 1. maddesinde; "İş Kanunu"na göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin C, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu"na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur." denilmektedir. Dava konusu olaya baktığımızda, davacı, davalının eşiyle evlilik dışı ilişki yaşadığını ve bu durumun davalıca ulu orta sergilendiğini iddia etmektedir. Söz konusu durum taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanmamaktadır. Davanın Türk Medeni Kanunu"nun 24 ve 25. maddeleri ile Türk Borçlar Kanunu"nun 58. maddesinde düzenlenen kişilik haklarına saldırıya ilişkin olduğu anlaşılmış olup bu uyuşmazlığın çözümünde asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Mahkemece bu husus gözönüne alınmaksızın İş Mahkemesi görevli kabul edilerek, yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş; hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.