Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2018/4771 Esas 2019/8320 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4771
Karar No: 2019/8320
Karar Tarihi: 07.05.2019

Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2018/4771 Esas 2019/8320 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu mahkeme kararı, hırsızlık suçu işleyen bir sanığın mahkumiyet kararıyla sonuçlanan davasını ele almaktadır. Ancak kararda suç vasfının belirlenmesinde yanlışlık yapıldığı, eksik araştırma ve inceleme yapıldığı ve kazanılmış hakkın gözetilmediği için hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kararda bahsedilen kanun maddeleri şu şekildedir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b maddesi: Hırsızlık suçunu düzenler.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 141/1 maddesi: Güveni kötüye kullanma suçunu düzenler.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi: Bazı hak yoksunluklarını düzenler.
- 1412 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 326. maddesi: Kazanılmış hakların gözetilmesini düzenler.
Bu kanun maddeleri, mahkeme kararındaki eksikliklerin giderilmesi için önemlidir.
2. Ceza Dairesi         2018/4771 E.  ,  2019/8320 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Gerekçeli karar başlığında suç adının hırsızlık suçu olarak yazılması gerekirken güveni kötüye kullanma suçu olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiş, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    1- Olay tarihinde tavernada bulunan katılanın telefonunu konuşmak bahanesiyle alıp götüren sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekirken,suç vasfının belirlenmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde aynı Kanun’un 141/1maddesi gereği hüküm kurulması,
    2- Kolluk fezlekesinde, tutanaklarda bahsi geçen ve somut hangi delile dayandığı belli olmayan suçun gece saat 04.00"da işlendiğine ilişkin ibare dışında katılanın saat 24:00 sıralarında tavernaya gittiklerini, içeride bulunurlarken sanığın telefonunu istediğini beyan ettiği fakat buna ilişkin net bir saat ifade etmediği anlaşılmakla, katılandan suç saati sorularak suçların gece vakti işlenip işlenmediğinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3-Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 31/03/2015 tarihli bozma ilamından önce verilen sadece sanık tarafından aleyhe temyiz edilmeyen 20/05/2011 tarihli kararda sanık hakkında hükmolunan sonuç cezanın 5 ay hapis ve 3.000 TL adli para cezası olduğu, bozma ilamı sonrasında yapılan kovuşturmada yeni hüküm kurulurken sanığın eylemine uyan tüm maddeler uygulandıktan sonra sonuç cezanın önceki hükümde yer alan ceza miktarı kadar belirlenmesi gerektiği ve 1412 sayılı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca lehe temyiz halinde sadece sonuç ceza bakımından kazanılmış hakkın gözetileceği nazara alınarak 5 ay hapis ve 3.000 TL adli para cezası olarak infazına karar verilmesi gerektiği halde bozma sonrası verilen 02/11/2015 tarihli kararda kazanılmış hak gözetilerek sonuç cezanın 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde, 20/05/2011 tarihli hüküm dikkate alınarak 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken kazanılmış hakkın gözetilmesine, 07.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.