7. Hukuk Dairesi 2013/19130 E. , 2014/598 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Dörtyol 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 30/04/2013
Numarası : 2012/169-2013/235
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 26.03.2010-26.12.2011 tarihleri arasında aralıksız çalıştığını,davalı işyerinde fabrika kurulma ve çalışma aşamasına yeni geçmesi nedeni ile her gün 13 saat çalıştırıldığını,bazı zamanlarda 13 saatten fazla mesai yaptırıldığını, ayrıca davalı iş yerinde iki vardiya sisteminin bulunduğunu,davacının gündüz vardiyasında 07:30-20:30, akşam vardiyasında 19:30-08:30 saatleri arasında çalıştığını, dini, milli bayramlarda, genel tatil günlerinde ve hafta tatillerinde de çalıştırılmasına rağmen karşılığı ücretlerinin ödenmediğini, iş akdinin bu nedenle davacı işçi tarafından 26.12.2011 tarihli fesih bildirimi ile haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili,davacının 27.12.2011-30.12.2011 tarihleri arasında izinsiz ve mazeretsiz devamsızlık yapması nedeniyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, bordrolarda yazılı olandan daha fazla çalışması bulunduğunu yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, dini ve milli bayram, genel tatil ve hafta tatili alacaklarının bordrolarda gösterilmek suretiyle ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacı işçinin kıdem tazminatına esas giydirilmiş ücretinin miktarına ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı dava dilekçesinde yemek ücretine ilişkin bir talepte bulunmamış,dinlenen tanık anlatımlarında da bu yönde bir açıklama yapılmamıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise öğle yemeğinin davalı işveren tarafından karşılanmış olacağı düşüncesiyle 26 günlük yemek ücreti eklenmek suretiyle davacının giydirilmiş brüt ücreti belirlenmiş ve kıdem tazminatı alacağı bu ücret üzerinden hesaplanmıştır.
Mahkemece, davacının yemek ücretine ilişkin istemi bulunmadığı halde, talep aşılmak suretiyle yemek ücreti eklenerek tespit edilen giydirilmiş brüt ücret üzerinden davaya konu kıdem tazminatı alacağına ilişkin hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibar ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı işçinin hafta tatili ve ulusal bayram, genel tatil ücret alacaklarının olup olmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacağının ödendiği varsayılır.
Hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak,hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığının bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir.İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılıp çalışılmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde,hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanları esas alınarak davacının hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları hesaplanmıştır.
Davalı tarafça sunulan ücret bordolarında davacı lehine çalışılan tatil günlerine ilişkin ücret tahakkukunun bulunduğu görülmüştür.
Bordrolarda davacının imzası bulunmamakla birlikte ödemelerin banka vasıtasıyla yapıldığı anlaşılmaktadır.
Dairemiz uygulamasına göre, banka aracılığıyla yapılan ödemeler bordrodaki tahakkuka uygun ise; başka bir anlatımla, ödemeler içerisinde bordroda tahakkuk ettirilen ücretler ödenmişse ve bu ödeme sırasında işçinin bir ihtirazi kaydı mevcut değilse bordrolar imzalanmış gibi kabul edilir.
Bu durumda tahakkuk edip ödenen hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarından daha fazla bir çalışma mevcutsa eşdeğerde yazılı bir delille kanıtlanması gerekir.
Yapılacak iş, davacının ücretinin ödendiği banka kayıtları getirtilerek tahakkuk bulunan ve ödendiği tespit edilen aylar dışlanmak sureti ile tahakkuk bulunmayan aylar için davacının hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağını hesaplattırmak ve çıkacak sonuca göre karar vermektir.
Mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 20.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.