Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2018/1803 Esas 2018/5390 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1803
Karar No: 2018/5390
Karar Tarihi: 15.03.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2018/1803 Esas 2018/5390 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı ve asgari geçim indirimi alacağının ödetilmesini istemiştir. Yerel mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Temyiz edilerek dosya incelendiğinde bilirkişi raporundaki hatalar ve miktarların net ya da brüt olması belirtilmediği için bozulduğu, daha sonra yapılan yargılama sonunda davanın tekrar kısmen kabul edildiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise HMK'nın 298/2 ve %40 oranında taktiri indirim yapılan alacaklar için 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41. maddesi gösterilmiştir.
9. Hukuk Dairesi         2018/1803 E.  ,  2018/5390 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, asgari geçim indirimi alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 01/06/2010-02/10/2012 tarihleri arasında davalı işyerinde yardımcı olarak çalıştığını, çalıştığı süre boyunca sigortasının yapılmadığını öğrendiğini, sigortasının yapılmasını isteyince işten çıkarıldığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının 01/11/2011-02/10/2012 tarihleri arasında çalıştığını, 11 ay süre ile çalıştığından kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretine hak kazanmadığını, davacıya yapılan fazla ödemenin fazla mesai ve diğer ödemelere ilişkin olduğunu, davacının işten kendi isteği ile ayrıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce “Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda kabul edilen seçeneğe göre, ihbar tazminatı 1.051,97 olarak hesaplandığı halde 1.577,96 TL ihbar tazminatına hükmedilmesi hatalıdır. Ayrıca gerekçe-hüküm çelişkisi de HMK’nın 298/2. maddesine aykırıdır.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda kabul edilen seçeneğe göre, fazla mesai ücreti 5.892,59 TL olarak hesaplandığı halde Mahkemece hangi miktar üzerinden % 40 oranında takdiri indirim yapıldığı açıklanmadan 632,00 TL fazla mesai ücretine hükmedilmesi hatalıdır.


    Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun, hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçeleri ile bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyulmuş ve yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Bozmadan sonra verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay"ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da farklı bir karar vermeden yeniden hükümde karar vermek zorundadır.
    Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturur.
    Somut uyuşmazlıkta; Yerel Mahkemenin bozma öncesi ilk kararında davacının fazla mesai ücretinden % 40 oranında karineye dayalı makul indirim (taktiri indirim) yapılmış olup, bu indirimin oranı yönünden Dairemizce bir bozma yapılmamış ve anılan husus bozma kapsamı dışında kalarak davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak verilen kararda ise, davacının fazla mesai ücretinden taktiri indirim yapılmaksızın alacak hüküm altına alınmıştır. Bu durum, bozmaya uyulmakla davalı lehine oluşan usulü kazanılmış hak ilkesine aykırıdır.
    Mahkemece yapılacak iş; net 5.892,59 TL olarak hesaplanan fazla mesai ücretinden % 40 oranında taktiri indirim yapılarak bu alacağa hükmetmektir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.