21. Hukuk Dairesi 2019/5836 E. , 2020/2926 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozma üzerine ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacılar ile davalılardan ... Yer Hiz. Tur. Sey. Nak. Taş. İhr.Tic. Ltd. Şti. Vekillerince duruşmasız, ... Mirasçıları ... Vs. vekilince de duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece davalı işveren şirket hakkındaki davanın kusuru bulunmadığından bahisle reddine, davalı ...’nın mirasçıları ... ve ... mirası reddettiklerinden bu davalılar hakkındaki davanın reddine, davalı ...’nın mirasçıları ... ve ... yönünden davacı annenin maddi tazminat istemi ile davacıların manevi tazminat istemlerinin kabulüne, davacı baba lehine 292,66 TL maddi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.Dosya kapsamından, mahkemece itibar edilen bilirkişi kusur raporlarında davalı işveren şirkete kusur atfedilmediği, karşı taraftaki aracı kullanan müteveffa ...’nın %100 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, davalı işveren şirketin müteveffa ...’nın mirasçılarına karşı araçta meydana gelen hasar, değer kaybı ve gelir kaybından kaynaklanan tazminat talepleriyle açtığı davasının ... Asliye Hukuk Mahkemesi‘nin ilk olarak 2007/159 Esas sayılı dava dosyasında görüldüğü, anılan bu dosyada alınan ilk bilirkişi kusur raporunda da %100 kusurun ...’ya verildiği, mahkeme kararını aslının mirasçılarınca
temyiz edildiği, ilk derece mahkemesi kararının Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2010/12651 Esas sayılı kararı ile aynen “Kaza tespit tutanağında, yolun bir iniş iki çıkış şeridi olduğu davalılar murisi idaresinde bulunan aracın şerit ihlali yaparak ikinci tırmanma şeridinde seyreden otobüse çarptığı ve tam kusurlu olduğu belirtilmiştir. Yargılama aşamasında davalılar vekili, olaydan sonra beyanları alınan görgü tanıkları ... ve ... ifadelerini dosyaya sunmuş, görgü tanıklarının kaza tespit tutanağındaki belirlemelere uymadığı, otobüsün önünde seyreden iki kamyonu çok geniş solladığını, çarpışmadan sonra otobüs şoförünün kurtarılması için araçların ön taraflarının ilk çarpışma yerinin değiştiğini, çekicinin çekilirken bariyerleri sıyırdığını belirtmişlerdir. Kaza tespit tutanağındaki krokiye göre, çekicinin 18 metre fren izinin kendi şerindinde olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlar dikkate alınarak mahkemece kaza tespit tutanağını düzenleyen tutanak mümziileri dinlenmeli, olaya ilişkin hazırlık soruşturması evrakları getirilmeli, kaza tespit tutanağı, tanıkların beyanları, kroki, fren izleri, çarpışma noktası gibi hususlar değerlendirilerek kusur oranlarının tespiti için konusunda uzman İTÜ veya Karayolları Trafik Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan ayrıntılı gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonunca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi bozulduğu, açıklanan bozma ilamından sonra dosyanın mahkemesince ilk olarak İTÜ heyetinden bilirkişi kusur raporu alındığı, bu raporda eldeki dosyanın davalısı olan şirketin aracını kullanan şöförü ..."a %75 ve karşıdaki araç sürücüsü ..."ya %25 oranında kusur verildiği, mahkemesince sonradan Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alındığı, Adli Tıp Kurumu raporunda ise işveren şirketin aracının şöförü olan ...’ın %40, karşıdaki aracı süren ...’nın %60 oranunda kusurlu oldukları yönünde görüş bildirildiği, şirketin açtığı bu araçta meydana gelen hasar, değer kaybı ve gelir kaybından kaynaklanan tazminat davasına bakan mahkemenin Adli Tıp Kurumu raporunda belirlenen kusur oranlarına itibar ederek tazminatlar hakkında bir karar verdiği (... Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/147 Esas, 2018/154 Karar) ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/5890 Esas numarası altında kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.İş kazalarında olay, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik İlkeleri çerçevesinde değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. İşverenin iş kazası sonucu meydana gelen zarar nedeniyle hukuki sorumluluğu yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan ayrık haller dışında ilke olarak iş akdinden doğan işçiyi gözetme (koruma) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluktur. İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu olay tarihinde yürülükte bulunan İş Kanunu"nun 77. maddesinin açık buyruğudur.Bu açıklamalar doğrultusunda şüphesiz ki tarafların kusur durumu irdelenirken konusunda ehil bilirkişilere olayı inceletmek kadar olayın oluşu net bir şekilde belirlenerek olaya neden olan tüm saiklerin bir bütün olarak ele alındığı, bu kapsamda taraflarca ortaya konulan iddia ve savunmalar ile tüm delillerin titizlikle değerlendirildiği ayrıca aynı olaya ilişkin alınan raporlar arasındaki ihtilafların giderildiği bir kusur raporunun hükme esas alınması gerektiği izahtan varestedir.Somut olayda, yukarıda belirtilen bilirkişi kusur raporları arasındaki çelişkiler giderilmeden neticeye varılması doğru olmamıştır.Mahkemece yapılacak iş;... Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/147 Esas, 2018/154 Karar sayılı dava dosyasının özellikle kaza tespit ve olay yeri inceleme tutanakları, tüm tanık beyanları ve o dosyada alınan tüm bilirkişi kusur raporlarını içeren bir örneğini dosya celp ettikten sonra kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi noktasında dosyanın trafik iş güvenliği uzmanlarından oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyetine incelettirilerek, tarafların kusur ve sorumluluklarını duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlemek ve oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Hal böyle olunca Mahkemece yukarıda belirtilen kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden eksik araştırma ile neticeye varılması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacıların sair temyiz itirazları ile davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 30/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.