20. Hukuk Dairesi 2018/4848 E. , 2018/8256 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 17/05/2018 gün ve 2016/7390 E. - 2018/3923 K. sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı ve davalı Hazine vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 02/10/2014 tarihli dava dilekçesinde, müvekkilinin .... ilçesi 66 ada 42 parsel sayılı taşınmazın tam maliki iken .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/84 E. - 2004/462 K. sayılı mahkeme kararı ile taşınmazının bir kısmının tescil harici bırakıldığını, bu davanın Hazine tarafından açıldığını ve verilen hükmün 12/04//2005 tarihinde kesinleştiğini, taşınmazın tapu sicilinin özel mülkiyete konu yermiş gibi tescili sağlandığını ve güvenilen tapu sicil kaydı ile mülkiyet nakillerine sebebiyet verilerek müvekkilinin mülkiyet sahibi olduğunu, daha sonra Hazinenin açmış olduğu dava neticesinde tapu kaydının iptaline sebebiyet verdiğini ve müvekkilinin mülkiyet hakkının sona erdirildiğini bu eylem ve işlemler ile müvekkilinin zarara uğraması nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL zararının zararın doğduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu bedelin davalıdan tahsili ile müvekkillerine verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 18/09/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talep ettikleri tazminat miktarını 442.555,00 TL"ye artırmış, dava tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştır.
Mahkemece; ıslah dilekçesi de gözönünde tutularak davanın kabulü ile 452.555,00. TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafın temyiz edilmiş, Dairemizce hükmün "Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde 10.000.-TL tazminat talebinde bulunmuş, dava niteliği itibariyle nisbi harca tâbi olmasına rağmen, dava harcını 25,20.-TL maktu harç yatırmış, sonra da; ıslah dilekçesi ile dava değerini arttırmış ancak ıslah harcını yatırmamıştır.
Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ortaya konulan ilkeler gözardı edilerek, dava ve ıslah harcı tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulmuştur.
Bu durumda mahkemece; yürürlükteki harçlar tarifesi uyarınca dava ve ıslah edilen dava değeri üzerinden dava ve ıslah harcını ödemesi konusunda davacıya usulünce süre verilip harcı tamamlanan miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, harcı tamamlanmayan dava ve ıslah dilekçesine değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde, davalı Hazine harçtan muaf sayıldığından, nisbi peşin harç ödemekle yükümlü bulunmadıkları gerekçesiyle bozma ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının aleyhlerine olan hususlar yönünden bozulmasına karar verilmesini
talep etmiş, davalı Hazine ise karar düzeltme dilekçesinde, tapunun iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği 12/04/2005 tarihi ile ıslah tarihi arasında 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra davacının davasını ıslah ettiğini ileri sürerek, hükmün bu yönden de bozulmasını talep etmiştir.
1) Davacı vekilinin karar düzeltme istemi yönünden;
Dairemiz kararı karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usul ve kanuna da uygun olduğundan karar düzeltme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı Hazine vekilinin karar düzeltme istemi yönünden;
Dosya kapsamından dava konusu 66 ada 42 parselin 15/11/1967 tarihinde taksim suretiyle davacı adına 362 m2 yüzölçümü ve kargir ev niteliğiyle tapuya tescil edildiği, Hazine tarafından açılan tapu iptali davası sonucu 17/06/2005 tarihinde kesinleşen İzmir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/84 E- 2004/462 K. sayılı ilamıyla taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının 107,79 m2"lik kısmının kıyı kenar çizgisinde kaldığından iptal edildiği, davacının tapusun iptali sebebiyle uğradığı zararın tazmini için TMK"nın 1007. maddesi uyarınca iş bu davayı 02/10/2014 tarihinde açtığı, dava dilekçesinde şimdilik kaydıyla 10.000 TL talep etmişken, 18/09/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 442.555 TL"ye yükselttiği, davalı Hazinenin ise süresinde verdiği ıslaha karşı cevap dilekçesinde ıslah zamanaşımını ileri sürdüğü anlaşılmaktadır.
Dava niteliği itibariyle nisbi harca tabi olduğundan, başlangıçta alınan dava harcının maktu alınması doğru görülmediğinden Dairemizce bu yönden hükmün bozulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak tapunun iptaline ilişkin hükmün kesinleştiği 17/06/2005 tarihi ile ıslah tarihi olan 18/09/2015 tarihi arasında TMK"nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davaları için uygulanan 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş ve Hazine ıslah dilekçesine karşı süresinde zamanaşımı definde bulunduğundan, mahkemece ıslah edilen kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şeklde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, mahkemece verilen kararın dava dileçesinde talep edilen tazminat miktarı yönünden başlangıçta yatırılması gereken nisbi harcın yatırılmamış olması ve davanın ıslah edilen kısmı yönünden ise zamanaşımı süresinin dolmuş olması sebebiyle davanın reddi gerekirken yazılı şeklde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçeleriyle bozulması gerekirken, maddi hata ile yukarıda yazılı şekilde değişik gerekçeyle bozulduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin önceki değişik gerekçeli bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1- Yukarıda bir nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442. maddesi uyarınca takdiren 315.00.-TL para cezası ile Harçlar Kanunu uyarınca 74.80.-TL ret harcının düzeltme isteyenden alınmasına,
2- İki nolu bentte açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairenin 17/5/2018 gün 2016/7390 E.- 2018/3923 K. sayılı değişik gerekçeli bozma kararının KALDIRILARAK, yerel mahkemenin 23.02.2016 gün ve 2014/455-2016/51 E.K. sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 12/12/2018 günü oy birliği ile karar verildi.