Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/3-1214
Karar No: 2013/576

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/3-1214 Esas 2013/576 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2012/3-1214 E.  ,  2013/576 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 10/07/2012
    NUMARASI : 2012/742-2012/924

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 10.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 10.08.2011 gün ve 2009/1092 E., 2011/1026 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 08.02.2012 gün ve 2011/18888 E., 2012/2775 K. sayılı ilamı ile,
    "...Davacı, 27.03.2006 tarihinde satın aldığı dava konusu evin su aboneliğinin taşınmazın ilk maliki olan davalı adına olduğunu, davalı ve daha sonraki maliklere ait 2003 yılından 2008 yılına kadar su tüketim bedellerini ödeyerek abone olan davalı hakkında başlattığı icra takibine davalının haksız itirazı nedeniyle itirazın iptali, takibin devamı ve %40 icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur.
    Davalı ise taşınmazı 05.09.1995 tarihinde sattığını, daha sonra taşınmazı satın alan kişilerin su aboneliğini kendi adlarına almadıklarını, söz konusu borç ile ilgisi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu su tüketim bedelinin davalıya ait olmayıp 30.06.2004 tarihinden sonraki dönemleri kapsadığı, davalının taşınmazı 1995 yılında sattığı, üzerinden 9 yıl geçtiği, su tüketim borcunun taşınmazı daha sonradan satın alan tapu maliklerine ait bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenen su bedelinin aboneden tahsili istemine ilişkindir. Davacı, mülkiyet hükümlerine dayanmakta ise de davalının abone olduğu anlaşılmaktadır. O halde abone olan davalının su bedelinden ve diğer eklentilerine ilişkin dava dışı su idaresi İZSU"ya karşı olan sorumluluğu sebebiyle davacının bu bedelleri ödemesinden doğan karşılığı bilirkişi marifeti ile tayin ve tespit edilerek hüküm kurulması gerekirken mülkiyet hükümlerine göre sorumluluğu irdelemek sadece İZSU"ya ait olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir..."
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenen su bedelinin aboneden tahsili istemine ilişkindir.
    Davacı, 27.03.2006 tarihinde satın aldığı dava konusu evin su aboneliğinin taşınmazın ilk maliki olan davalı adına olduğunu, davalı ve daha sonraki maliklere ait 2003 yılından 2008 yılına kadar su tüketim bedellerini ödeyerek abone olan davalı hakkında başlattığı icra takibine davalının haksız itirazı nedeniyle itirazın iptali, takibin devamı ve %40 icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur.
    Davalı ise; taşınmazı 05.09.1995 tarihinde sattığını, daha sonra taşınmazı satın alan kişilerin su aboneliğini kendi adlarına almadıklarını, söz konusu borç ile ilgisi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu su tüketim bedelinin davalıya ait olmayıp 30.06.2004 tarihinden sonraki dönemleri kapsadığı, davalının taşınmazı 1995 yılında sattığı, üzerinden 9 yıl geçtiği, su tüketim borcunun taşınmazı daha sonradan satın alan tapu maliklerine ait bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm özel dairece yukarıda metni aynen yazılı gerekçeler ile bozulmuş; mahkemece, önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararını davacı vekili temyize getirmektedir.
    Tarafların iddia ve savunmaları ile bozma ve direnme kararlarının kapsamı itibariyle Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının malik, davalının su abonesi olması karşısında su bedeli ve diğer bedellerden davalı abonenin davacıya karşı sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davalı ile dava dışı İZSU arasında abonelik sözleşmesi bulunmakta olup, davalının su abonesi olduğu taşınmazı 05.09.1995 tarihinde dava dışı başka bir kişiye sattığı dosyada bulunan tapu kaydından anlaşılmaktadır.
    Davacı; taşınmazı 27.03.2006 tarihinde satın almış ve 2003-2008 yılları arasındaki döneme ait su gideri ile diğer giderleri İZSU’ya ödemiş, davalı hakkında 03.06.2009 tarihinde başlattığı icra takibi ile ödediği bedelin davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davacı, davalı ile İZSU arasında yapılan su abonelik sözleşmesinde taraf değildir. Dolayısıyla sözleşmeye dayanarak İZSU’ya yaptığı ödemeleri davalıdan isteyemez. Davacı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan ödediği bedellerin tahsilini istemiş ise de, talep edilen dönemlerde davalının taşınmazın maliki olmadığı, taşınmazı daha önceden devir ettiği ihtilafsızdır. Bu nedenle davalının sebepsiz olarak zenginleştiği bir değerden de bahsedilemez.
    Bu durumda, davacının ödediği bedelleri davalıdan isteyemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Açıklanan bu gerekçelerle usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararı onanmalıdır.
    S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,  6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı  Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen “ Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

     

    ESAS NO : 2012/3-1214
    KARAR NO : 2013/576 


    MAHKEMESİ : İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 10/07/2012
    NUMARASI : 2012/742-2012/924


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 10.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 10.08.2011 gün ve 2009/1092 E., 2011/1026 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 08.02.2012 gün ve 2011/18888 E., 2012/2775 K. sayılı ilamı ile,
    "...Davacı, 27.03.2006 tarihinde satın aldığı dava konusu evin su aboneliğinin taşınmazın ilk maliki olan davalı adına olduğunu, davalı ve daha sonraki maliklere ait 2003 yılından 2008 yılına kadar su tüketim bedellerini ödeyerek abone olan davalı hakkında başlattığı icra takibine davalının haksız itirazı nedeniyle itirazın iptali, takibin devamı ve %40 icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur.
    Davalı ise taşınmazı 05.09.1995 tarihinde sattığını, daha sonra taşınmazı satın alan kişilerin su aboneliğini kendi adlarına almadıklarını, söz konusu borç ile ilgisi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu su tüketim bedelinin davalıya ait olmayıp 30.06.2004 tarihinden sonraki dönemleri kapsadığı, davalının taşınmazı 1995 yılında sattığı, üzerinden 9 yıl geçtiği, su tüketim borcunun taşınmazı daha sonradan satın alan tapu maliklerine ait bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenen su bedelinin aboneden tahsili istemine ilişkindir. Davacı, mülkiyet hükümlerine dayanmakta ise de davalının abone olduğu anlaşılmaktadır. O halde abone olan davalının su bedelinden ve diğer eklentilerine ilişkin dava dışı su idaresi İZSU"ya karşı olan sorumluluğu sebebiyle davacının bu bedelleri ödemesinden doğan karşılığı bilirkişi marifeti ile tayin ve tespit edilerek hüküm kurulması gerekirken mülkiyet hükümlerine göre sorumluluğu irdelemek sadece İZSU"ya ait olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir..."
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenen su bedelinin aboneden tahsili istemine ilişkindir.
    Davacı, 27.03.2006 tarihinde satın aldığı dava konusu evin su aboneliğinin taşınmazın ilk maliki olan davalı adına olduğunu, davalı ve daha sonraki maliklere ait 2003 yılından 2008 yılına kadar su tüketim bedellerini ödeyerek abone olan davalı hakkında başlattığı icra takibine davalının haksız itirazı nedeniyle itirazın iptali, takibin devamı ve %40 icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur.
    Davalı ise; taşınmazı 05.09.1995 tarihinde sattığını, daha sonra taşınmazı satın alan kişilerin su aboneliğini kendi adlarına almadıklarını, söz konusu borç ile ilgisi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu su tüketim bedelinin davalıya ait olmayıp 30.06.2004 tarihinden sonraki dönemleri kapsadığı, davalının taşınmazı 1995 yılında sattığı, üzerinden 9 yıl geçtiği, su tüketim borcunun taşınmazı daha sonradan satın alan tapu maliklerine ait bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm özel dairece yukarıda metni aynen yazılı gerekçeler ile bozulmuş; mahkemece, önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararını davacı vekili temyize getirmektedir.
    Tarafların iddia ve savunmaları ile bozma ve direnme kararlarının kapsamı itibariyle Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının malik, davalının su abonesi olması karşısında su bedeli ve diğer bedellerden davalı abonenin davacıya karşı sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davalı ile dava dışı İZSU arasında abonelik sözleşmesi bulunmakta olup, davalının su abonesi olduğu taşınmazı 05.09.1995 tarihinde dava dışı başka bir kişiye sattığı dosyada bulunan tapu kaydından anlaşılmaktadır.
    Davacı; taşınmazı 27.03.2006 tarihinde satın almış ve 2003-2008 yılları arasındaki döneme ait su gideri ile diğer giderleri İZSU’ya ödemiş, davalı hakkında 03.06.2009 tarihinde başlattığı icra takibi ile ödediği bedelin davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davacı, davalı ile İZSU arasında yapılan su abonelik sözleşmesinde taraf değildir. Dolayısıyla sözleşmeye dayanarak İZSU’ya yaptığı ödemeleri davalıdan isteyemez. Davacı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan ödediği bedellerin tahsilini istemiş ise de, talep edilen dönemlerde davalının taşınmazın maliki olmadığı, taşınmazı daha önceden devir ettiği ihtilafsızdır. Bu nedenle davalının sebepsiz olarak zenginleştiği bir değerden de bahsedilemez.
    Bu durumda, davacının ödediği bedelleri davalıdan isteyemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Açıklanan bu gerekçelerle usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararı onanmalıdır.
    S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,  6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı  Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen “ Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.04.2013 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.


     

    gününde, oyçokluğu ile karar verildi.


     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi